19 Ocak 2007 tarihinde uğradığı suikast sonucu öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 16. ölüm yıl dönümü için, Mersin Özgür Çocuk Parkı'nda anma programı yapıldı.

Cem Garipoğlu'nun Otopsi Görüntüleri Ortaya Çıktı Cem Garipoğlu'nun Otopsi Görüntüleri Ortaya Çıktı

HABER: Hayrettin ACAR

Yapılan anma programında konuşan İnsan Hakları Derneği Mersin Şube Yönetim Kurulu üyesi İlhan Kılıç konuşmasına, '16 yıl geçti. Acısı yaşıyor, hiç bitmeyecek' ifadeleri ile başlarken '1915'ten bu yana devletin suç örgütleriyle iç içe olduğu, birlikte iş yaptığı, suç işlediği, işlemeye devam ettiği Türkiye'de, Hrant Dink'in katli, adını koyalım, Türk ırkçılığı, Cumhuriyet tarihi boyunca yetkililer tarafından kışkırtılan, sandığımızdan da geniş Türk kitlelerinin Ermeni düşmanlığı tarafından işlenmiş bir cinayettir' dedi.

Kılıç, 'Hrant Dink, devletin ve devletle aynı dalga boyunda düşünen, hisseden, refleks gösteren kesimlerin sinir uçlarına dokunan, harekete geçiren 1915 Ermeni Soykırımı'nın tanınması talebinde ısrarcı olmak yerine Türkiye'nin demokratikleşmesi gereğini savundu. O, ilk kez Türk toplumuna bir Ermeni olarak, Ermenilerin tarihsel ve bugünkü varlığını, yaşadıklarını, Türkiye'de bir Ermeni olmanın ne demek olduğunu anlattı, iki halk ve iki ülke arasında diyaloğu savundu, birbirimizi anlamamızı istedi, sürekli bunun için çağrı yaptı. Türkiye'de ilk olarak bir kişi televizyon ekranlarında bir Ermeni olarak konuştu, tüm açıklığıyla derdini anlattı. Devletin suç odaklarıyla iş gören karanlık odakları, Ermeni Soykırımı'nı tanımaya değil, birbirimizi anlama çağrısına tahammül edemedi' dedi.

'Dink bir deniz feneri işlevi gördü'

Kılıç yaptığı açıklamada 'Onun kurduğu ve yönettiği Agos, bizim Ermeni gerçeğinin hiç bilmediğimiz kılcal damarlarına ulaşmamızda bir deniz feneri işlevi gördü. Aydınlattı, öğretti, ruhumuza seslendi, içimizdeki gerçekleri anlatma ateşine güç verdi. Agos bir çığır açtı. Gittikçe daha çok sayıda insana Türkiye'de Ermenilerin tarihini, Türkiye'de bir Ermeni olmanın hayal edemeyeceğimiz gerçeklerini anlattı. Yalnızca bilgimizi geliştirmedi, yalnızca aklımıza hitap etmedi, kalbimize de seslendi duygumuzu olgunlaştırdı, hissetme yeteneğimizi keskinleştirdi. Televizyon kanallarında katıldığı tartışma programları onu görünür kıldı. Daha çok insan Ermenilerin varlığı ve yaşadıkları ayrımcılığı çoğu kez ilk defa ondan duydu. Bu görünürlük de onun hedef tahtasına konmasında önemli bir rol oynadı' ifadelerini kullandı.

'Cezasızlık zırhı tarafından korundular ve korunuyorlar'

Kılıç, 'Katlinin gerçek failleri, düğmeye basanlar, yol boyunca her şeyden haberdar olanlar, yol verenler ve göz yumanlardır. Ve bunlar yargılanmadı. Türkiye'nin en baştan beri ve hala demirbaşı olan cezasızlık zırhı tarafından korundular ve korunuyorlar' diye konuştu.

'Var oluşumuz için çok özel bir yere sahip'

Hrant Dink'in insan haklarına, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı yaptığı çalışmalara değinen Kılıç, 'Dink, İnsan Hakları Derneği ve Irkçılık ve Ayrımcılık Komisyonumuz için, var oluşumuz için çok özel bir yere sahip. Katledilmeden 7 yıl önce 2000 yılında Komisyonumuz ona başvurdu. Tuzla Ermeni Çocuk Kampı'nın yani Kamp Armen'in başına gelenleri ilk kez duyurmak için arkadaşlarımız ona ulaştı, 'Tuzla Ermeni Kampı – Bir El Koyma Öyküsü' başlığı altında bir sergi açmak istediğimizi anlattı. Kamp Armen o dönemde gündemde değildi, bilinmiyordu, ama Agos'un o yoğun döneminde bize zaman ayırdı, odasını açtı. Arkadaşlarımıza kampın öyküsünü anlattı, notlar tutmamıza izin verdi. En önemlisi kişisel arşivinden dünyalar değerinde fotoğraflarını bize verdi ve kullanmamıza izin verdi. Sergimiz onun sayesinde açıldı. Ardından sergi, Türkçe, Ermenice ve İngilizce üç dilde kitap olarak yayınlandı. 6 yıl sonra, katlinin birinci yıldönümünde düzenlenen anma gecesinde kitabımızın ikinci baskısını konuklara dağıttık. Bunu yapabilmek için onun yardımını almaktan, onunla birlikte öykü ve fotoğraflar üzerinde çalışmaktan bize kalan hem en değerli anı hem de büyük bir onur oldu' dedi.

'Mücadelemizi onunla birlikte vereceğiz'

Açıklama, 'Hrant Dink insan hakları ve ırkçılık, ayrımcılık karşıtı mücadelemizin her zaman doğal bir destekçisi oldu. O, ırkçılık, nefret ve önyargının düşmanıydı, gerçekten, haktan, adaletten yana olanların dostuydu. Onu, Türkiye'nin en üst kademesinden en alt basamaklarına kadar yetkili kurumlarının kimi zaman açıktan, kimi zaman üstü örtülü dile getirdiği, halkın önemli bir kesiminin kucaklayarak benimsediği Türkçü Ermeni düşmanlığı, ırkçılığı öldürdü' ifadeleri ile devam edilirken son olarak 'Biz o zamandan bu yana olduğu gibi, bundan sonra da Komisyon olarak her ırkçılık örneği, linç girişimi, ayrımcılık, nefret vakasında harcayacağımız tüm emekte, verdiğimiz her mücadelede, Hrant Dink'i yanımızda hissedecek, mücadelemizi onunla birlikte vereceğiz' sözleri ile son buldu.

Hrant Dink'i anmada siyasilerden Kemal Kılıçdaroğlu ve Barış Atay, partilerden HDP tarafından anma paylaşımları geldi.

Editör: Haber Merkezi