Bazı dönemler çıkan seçim sonuçlarından yola çıkıp, ‘herkes gider Mersin’ e, Mersin gider tersine’ yorumları yapmamızı gerektirecek bir tabloyla karşılaşmadık…

Aksine ülke genelinde yaşanan siyasi depremin daha büyüğüne tanık olduk…

Ankara’ da rekor kıran CHP’ nin AKP’ ye 30 puanlık fark attığı sonuçların aynısı Mersin’ de de görüldü.

Mevcut Büyükşehir Başkanı Vahap Seçer’ in öncülüğünde gidilen seçimde CHP yüzde 59,5 oy alırken Mersin’ i MHP’ ye bırakan cumhur ittifakı yüzde 31’ de kaldı…

Tarihi bir fark mı?

‘Ama lakin’ gibisinden notlar düşülecek, mazeretler üretilecek bir tablonun ötesinde tartışmasız, Seçer’ in yüklendiği, omuz verdiği bir zafer söz konusu…

Tarihi başarı derken 2014 ve 2019 yerel seçim sonuçlarına göre bir değerlendirme yapmak gerekiyor..

1946’ dan başlayarak 2014’ e kadar yapılan tüm mahalli seçimler il merkezi ve ilçeler bazında yapılırken 2014’ ten sonrasında Büyükşehir şemsiyesi altında il genelinde gerçekleşti…

2014’ te ilk kez il genelinde yapılan seçimlerde MHP yüzde 32, CHP 28,3, AKP 28 ve BDP (HDP-DEM) yüzde 10 oy almış ve BŞ başkanlık koltuğuna MHP adayı olarak seçimlere giren Kocamaz oturmuştu..

Oy dağılımı da ilginçti; MHP 324 bin oyla ipi göğüslerken CHP’ ye 287 bin AKP’ ye ise 284 bin oy çıkmıştı sandıklardan…

2019’ da AKP ve MHP tıpkı bugün olduğu gibi Mersin’ de seçimlere MHP şemsiyesi altında girerken Mersin özelinde her zaman belirleyici role sahip HDP aday çıkarmadı. MHP’ den kopup İyi parti’ den aday olmayı planlayan o dönemin BŞ başkanı Kocamaz maceralı bir sürecin ardından aday olamayınca (veya olmadı) çok farklı bir tablo çıktı ortaya..

2014’ te yüzde 28,3 oya sahip CHP bu kez oylarını yüzde 45’ e çıkarıp BŞ belediye başkanlığını kazanırken AKP-MHP’ nin Cumhur İttifakı yüzde 41’ de kaldı..

İyi Parti kendi adına aday gösterme şansını yitirdiği o seçimlere Demokrat Parti şapkasıyla girdi ve yüzde 12 (127 bin) oy aldı. Kocamaz seçimleri kazanamamış ama MHP’ ye kaybettirmişti…

2024’ te ülke geneli yaşanan tsunaminin katmerlisine tanık olduğumuz Mersin’ de 2019 yerel seçimleriyle benzer bir faktörün oynadığı rol yadsınamaz…

O faktörün temelindeki iki partinin tabanındaki doku uyuşmazlığına değinmek gerekiyor…

Mersin’ de kurulduğu günden beri AKP’ ye oy veren ciddi ağırlığa sahip muhafazakâr Kürt seçmenin 2019’ da MHP’ li adaya oy vermekte gönülsüz tavrı, 2024’ te zirve yaptı…

Bunun en çarpıcı sonucu merkez ilçelerden Toroslar gibi MHP’ nin kalesi sayılan belediyesinin el değiştirmesinde görüldü…

2019’ da kazanmasına ramak kalan HDP’ nin de desteklediği CHP adayı Dalkılıç’ ın 6 bin oyla kaybettiği (tartışmalı) Toroslar bu kez yine HDP’ nin (DEM) desteklediği CHP adayı Abdurrahman Yıldız’ ın 14 bin oy farkıyla Başkanlığı alması…

Çeyrek asır sonra MHP’ nin kaybetmesinde Toroslar’ da ciddi oy potansiyeli olan ve bugüne kadar HDP’ ye değil AKP’ ye oy veren muhafazakâr Kürt seçmenin oynadığı rol…

Mersin’ de Cumhur ittifakının seçimi kazanması zaten imkânsızdı ancak aradaki tarihi farkın oluşmasında nelerin etkili olduğunu belli başlı başlıklarla değinmekte yarar var…

CHP’ nin 2024 seçimlerine giderken Mersin’ de özellikle Tarsus, Mezitli ve Yenişehir adaylarının belirlenmesinde yaşanan ciddi tartışmalara karşı kan kaybedeceği sanılırken seçmen o kavgalara itibar etmedi…

Bu anlamda pek çok etken sıralanabilir ancak bana göre sonucun ortaya çıkmasında seküler kesimin yaşam tarzına müdahale gibi kaygıları çok büyük rol oynadı…

Bir yandan hamasi duygulara hitap eden ‘ceddin deden’ modundaki MHP adayının yerelden uzak kampanyası ve karşısında ‘birlikte barış içinde Mersin’ i yönetmeye talip tümüyle yerel söylemiyle Seçer…

Tek başına yaşam tarzına yönelik söylemin siyasi tercihteki etkisine en iyi örnek İzmir’ di, Mersin o etkiyi daha da öne çıkaran model oldu 2024 Türkiye’ sinde…

İzmir’ de Tunç Soyer’ in aday gösterilmesini kent uzlaşısının olmazsa olmazı olarak savunan DEM (HDP) kurmaylarından birinin verdiği “Tunç Soyer’ in kucaklayıcı belediyecilik döneminde Kürt genci Kordon’ da kendi dilinde özgürce şarkı söyledi” örnek bu kez İzmir’ den çok Mersin’ de etkili oldu…

Gerçekten de Sadece İzmir Kordon’ da değil, Mersin sahilde de Türk, Kürt, Arap, yerli yabancı her dil ve renkte herkes yaşam tarzına en küçük müdahaleye maruz kalmadığı özgürlüğün tadını çıkardı, çıkarıyor…

Emeklinin, yoksulun Erdoğan’ a sırt çevirdiği, çok farklı bir iklimin ülkeyi sardığı 2024 seçimlerinde CHP adayı Seçer, gidip evinde de otursa Başkanlığın tartışılmaz favorisiydi.

Ama rakibin yerelden uzak, müziğine bile damgasını vuran hamasi kampanyasına karşı, yerel kokan kucaklayıcı Seçer kampanyası arasındaki uçurum tarihi farkın doğmasında temel rolü oynadı…

31 Mart depreminin Mersin yansımalarını ve bundan sonraki süreci değerlendirmeyi sürdüreceğim…