Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir’i ziyaret etti. Ziyarette, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik artan yargı operasyonları gündeme geldi. Yıldırım’a, Birleşik Kamu-İş İl Başkanı Sadık Acar, yönetim kurulu üyeleri Şenol Eyüboğlu ve Hakan Boyar, Tüm Yerel Sen Şube Başkanı Hasan Balık, Eğitim-İş 2 No’lu Şube Başkanı Önder Güneş ve Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin de eşlik etti.
“Adalet Sistemi Taraflı İşliyor”
Ziyarette konuşan Orhan Yıldırım, CHP’li belediyelere yönelik operasyonları eleştirerek, “Türkiye'nin hukuk sistemindeki masumiyet karinesini bozan, hukuku çarpıtan ve adalet sistemini körelten bu süreci kabul etmiyoruz. Bu operasyonlar yalnızca bir siyasi partiye değil, Cumhuriyet’in temel değerlerine yönelik bir saldırıdır” dedi.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkeyi yönetmek adına belli bir süre için yetki alanlar, anayasal düzeni tehdit edecek uygulamalara yönelmemeli. Hukukun üstünlüğü yerine keyfi kararların alındığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez. Bu nedenle Cumhuriyet değerlerine bağlı bir konfederasyon olarak bizler, bu adaletsizlik karşısında sessiz kalmayacağız.”
Büşra Özdemir: “Adalet Arıyoruz”
Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir ise destek ziyaretinden dolayı Birleşik Kamu-İş heyetine teşekkür ederek, içinde bulundukları durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Zor günlerden geçiyoruz. Adaleti aradığımız bir süreçteyiz. Hâlâ başkanımızın neden böyle bir tutuklulukla karşı karşıya kaldığını anlamakta zorlanıyoruz. Şu anda uygulanan yöntem, adeta peşinen cezaya dönüşmüş durumda. Delilden suça gidilmesi gerekirken, suçtan delile gitmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız.”
Özdemir ayrıca, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaparak, “Birleşik Kamu-İş olarak sizler örgütlü üçüncü güçsünüz. Zor zamanlarımızda yanımızda olmanız çok kıymetli” dedi.
Son haftalarda birçok CHP’li belediye başkanı ve belediye yöneticisi hakkında başlatılan soruşturmalar ve yapılan gözaltılar, kamuoyunda siyasi baskı iddialarını da beraberinde getirmişti. Bu kapsamda bazı belediye başkanları tutuklanmış, kamuoyunda masumiyet karinesinin ihlali ve yargının tarafsızlığı tartışmaya açılmıştı. Özellikle yerel seçimlerden sonra artan bu operasyonlar, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları tarafından “siyasi mühendislik” olarak değerlendirilmişti.