Astım, bronşit ve nefes darlığı gibi solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geldiği iddia edilen Mersin'deki Astım Mağarası, şifa arayanların akınına uğruyor. Silifke ilçesindeki Cennet-Cehennem obruklarına yakın konumda bulunan mağaranın havasını soluyanların iyileştiği yönündeki iddialar, modern tıp dünyasında tartışmalara neden oluyor.
Yüzlerce yıldır hastaların ziyaret ettiği mağaraya, 78 basamaklı spiral bir merdivenle iniliyor. Mağaranın iç atmosferinin yıl boyunca serin ve nemli olduğu, bu nedenle hastaların içeride saatlerce oturarak şifa aradığı biliniyor.
MAĞARA HAVASININ BİLİMSEL ÖZELLİKLERİ
Bilim insanları, mağaranın "şifalı" olarak nitelendirilmesinin ardında yatan olası nedenleri üç temel özellikte topluyor:
SABİT ISI VE YÜKSEK NEM: Mağaranın iç sıcaklığı yaz kış ortalama 15 derece olarak ölçülürken, nem oranı %90'ların üzerine çıkıyor. Uzmanlar, yüksek nemin solunum yollarını rahatlatabileceğini belirtiyor.
ALERJENLERDEN ARINMIŞ HAVA: Mağara havasının, dış dünyadaki polen, toz ve astım ataklarını tetikleyen diğer alerjenlerden doğal olarak arındırılmış olduğu ifade ediliyor.
HAFİF RADYOAKTİVİTE İDDİASI: En tartışmalı teori ise "speleoterapi" (mağara terapisi) olarak bilinen ve mağara havasında bulunan düşük seviyeli doğal radyoaktivitenin iltihap giderici (anti-enflamatuar) etki yarattığı iddiasıdır.
TIP DÜNYASI İKİYE BÖLÜNDÜ
Tıp dünyası ise mağara terapisinin etkinliği konusunda farklı görüşlere sahip.
Doktorların büyük bir kısmı, mağaranın astımı "tedavi ettiğine" yönelik kesin ve büyük ölçekli bilimsel bir kanıt olmadığını, görülen faydanın ise yüksek nem, temiz hava ve plasebo etkisinin birleşimi olabileceğini ifade ediyor. Bu uzmanlar, hastaların mevcut tıbbi tedavilerini kesinlikle bırakmamaları konusunda uyarıyor.
Buna karşın bazı uzmanlar, yöntemin tıbbi tedaviye bir alternatif olmadığını ancak semptomları hafifleten ve hastanın yaşam kalitesini artıran doğal bir "destekleyici" olabileceğini kabul ediyor.
