Çayın tadını doğrudan etkileyen ilk faktör, kullanılan suyun kalitesi. Sert, kireçli ya da uzun süre kaynamış sular, çayın aromasını köreltiyor. Bu yüzden mümkünse arıtılmış ya da kaynak suyu kullanmak gerekiyor. Ustalar, “ölü su” diye tabir edilen defalarca kaynatılmış sudan özellikle uzak durulmasını öneriyor. Çünkü bu tür sular oksijenini kaybettiği için çayın kokusunu da bastırıyor.
Oran ve Demleme Süresinde Denge Şart
Lezzetli çayın ikinci sırrı doğru ölçülerden geçiyor. Ortalama bir bardak için bir tatlı kaşığı çay yeterli. Demleme süresinde ise 10 ila 15 dakikalık bir bekleme ideal kabul ediliyor. Çayı daha kısa süre bekletmek aromasını açığa çıkarmazken, daha uzun süre bekletmek acı ve ağır bir tat bırakıyor.
Demlik Seçimi Çayın Karakterini Etkiler
Ustalar, metal demlikler yerine porselen ya da cam demliklerin kullanılmasını tavsiye ediyor. Çünkü bu malzemeler çayın özünü koruyor. Demlik kullanılmadan önce sıcak suyla çalkalanırsa, hem ısı dengesi sağlanıyor hem de çayın demlenme süreci daha başarılı oluyor. Bu küçük ayrıntı, çayın rengini ve kokusunu bile etkileyebiliyor.
Sunumla Keyif Katın
Çay hazır olduğunda sadece içmek değil, sunmak da ayrı bir zevk. İnce belli bardaklarda servis edilen çay, hem estetik hem de kültürel bir anlam taşıyor. Çayı servis etmeden önce demlikte hafifçe karıştırmak, yoğunluk farkını ortadan kaldırıyor. Yanında limon, taze nane ya da küçük aromatik dokunuşlar eklemek, çay keyfini bambaşka bir boyuta taşıyor.
Her detayıyla düşünüldüğünde, çay demlemek basit gibi görünse de aslında incelik isteyen bir süreç. Su, oran, süre, demlik ve sunum kurallarına dikkat edildiğinde, evde de usta işi bir çay demlemek mümkün oluyor.