CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kamuoyuyla paylaştığı açıklamayla iktidara yakın çevreleri sert sözlerle hedef aldı. “Bir avuç rantçı olduğunuzu kendiniz tescil ettiniz” ifadelerini kullanan İmamoğlu, İstanbul’da yıllardır sürdürülen imar politikalarının şehre büyük zarar verdiğini öne sürdü.
“İstanbul’a İhanet Dönemi Bitti”
İmamoğlu adına Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nden yapılan açıklamada, “İstanbul’a ihanet dönemi bitti, artık bu şehrin milyonlarca muhafızı var” denildi. Açıklamada, geçmişteki imar uygulamalarının kenti yaşanmaz hale getirdiği belirtilerek, “Yeşil alanları, deprem toplanma alanlarını, askeri alanları imara açtınız, birilerine özel imar verdiniz, şehri katlettiniz, trafiği mahvettiniz” denildi.
İmamoğlu, sadece son 15 yılda 130 projede kamuya ait alanların imar değişiklikleriyle rant alanlarına dönüştürüldüğünü ve bu projelerle 85 milyar dolarlık bir rant yaratıldığını iddia etti.
“İftiralara Karşı İstanbul’un Muhafızları Var”
Açıklamasının devamında, televizyon kanallarında CHP ve İBB yönetimini hedef alan kişilere de yanıt veren İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Şehri birlikte mahvettiğiniz kişiler şimdi de utanmadan televizyonlara çıkıp, çalışma arkadaşlarıma iftira atıyor. Neymiş, benim yol arkadaşlarım rant projelerine karşı çıkmışlar. İyi ki karşı çıkmışlar. Bu tutumlarından dolayı hepsiyle gurur duyuyorum. Bütün çalışma arkadaşlarım İstanbul’un muhafızıdır, bu şehre ihanet eden her işe karşı çıkarlar ve çıkacaklar.”
İmamoğlu, çalışma arkadaşlarının kentteki rant düzenine karşı mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
“Bir Avuç Rantçı Olduğunuzu Siz Gösterdiniz”
İktidara yakın isimlerin yaptığı açıklamalara da sert tepki gösteren İmamoğlu, “Bir avuç insana sağladığınız rant dönemi çoktan bitti. Televizyonlara çıkarıp bize iftira atanların bir avuç rantçı olduğunu da kendiniz tescil etmiş oldunuz” dedi.
Bu açıklama, CHP’nin seçim stratejilerinde rant düzenine karşı net bir pozisyon aldığı ve İstanbul'da sürdürülen imar politikalarının siyasi mücadelede önemli bir odak noktası olmaya devam ettiğini ortaya koydu.