SGK uzmanı Özgür Erdursun, Türkiye’de çalışanların emeklilik ve gelecekleriyle ilgili en önemli kaygılarını ayrıntılı şekilde değerlendirdi. Erdursun, sadece düşük emekli maaşlarının değil, çalışma süreci boyunca birikim yapmanın zorluğu ve emeklilikte toplu para alamamanın da çalışanları zorlayan başlıca sorunlar arasında yer aldığını vurguladı. Uzman, tüm çalışan kesimlerinin ortak temel probleminin gelir yetersizliği ve birikim eksikliği olduğunu belirtti.

Gelir Yetersizliği ve Tasarruf Sorunu

Erdursun’a göre özel sektör çalışanı, kamu personeli ya da Bağ-Kur’lu esnaf fark etmeksizin çalışanların en büyük sorunu, gelirlerinin büyük kısmını temel ihtiyaçlara harcamak zorunda kalmaları. Kira, gıda, enerji, ulaşım gibi zorunlu harcamalar maaşların önemli bir bölümünü alırken, bu durum tasarruf yapmayı büyük ölçüde engelliyor. Bu da çalışanların ileride kullanabilecekleri birikim oluşturamamalarına neden oluyor. Dolayısıyla emeklilikte toplu para almanın mümkün olmaması, hem maddi güvenceyi azaltıyor hem de çalışanların geleceğe dair endişelerini derinleştiriyor.

Lojistik Sektöründe Sigorta Krizine Çözüm: Hem Tasarruf Hem Kolaylık
Lojistik Sektöründe Sigorta Krizine Çözüm: Hem Tasarruf Hem Kolaylık
İçeriği Görüntüle

Özel Sektörde Kıdem Tazminatı Sorunları

Kıdem tazminatı, işçinin çalışma süresi boyunca emeğinin karşılığı olarak görülüyor. Ancak uygulamada önemli sorunlar yaşanıyor. Erdursun, kıdem tazminatı hakkının doğmadığı sık iş değiştiren sektörlerin yanı sıra, hak doğsa bile tazminatın sadece son işyerindeki hizmet süresine göre hesaplanmasının çalışanları mağdur ettiğini söyledi. Ayrıca yasal tavan uygulaması, uzun süre en üst seviyeden çalışanlar için de tazminat tutarını sınırlıyor. Bağ-Kur’lular ise kıdem tazminatı hakkından tamamen yoksun durumda. 2025’in ikinci yarısında kıdem tazminatı tavanı 53.919,68 TL olarak belirlenmiş olsa da, bu rakam uzun yıllar en yüksek tavan üzerinden çalışanlar için yetersiz kalıyor.

Kamu Çalışanlarında İkramiye Avantajı Ancak Yetersiz

Kamu çalışanları, emekliliklerinde hizmet süreleri ve aylık katsayıya göre ikramiye alarak toplu para edinme avantajına sahip. Bu da onları özel sektörde çalışan birçok işçiden farklı kılıyor. Ancak Erdursun, bu ikramiye miktarlarının günümüz ekonomik koşullarında yatırım yapmak ya da uzun vadeli maddi güvence sağlamak için yetersiz olduğunu ifade etti. Örneğin, 25 yıl görev yapmış bir başmüfettiş yaklaşık 1 milyon 42 bin TL, aynı sürede 1/4 kaymakam 1 milyon 133 bin TL, 25 yıllık vali ise 1 milyon 342 bin TL civarında ikramiye alabiliyor. Bu rakamlar, artan yaşam maliyetleri göz önüne alındığında uzun vadede yeterli birikim olarak değerlendirilemiyor.

Bağ-Kur’lular İçin Toplu Para Uygulaması Yok

Bağ-Kur’a kayıtlı esnaf ve serbest meslek mensupları ise emeklilikte sadece aylık maaş alma imkanına sahip. Toplu para alma gibi bir uygulama bulunmadığı için bu kesim, emeklilik döneminde önemli bir maddi destekten mahrum kalıyor. Bu durum, Bağ-Kur’luların da gelecek kaygılarının artmasına yol açıyor.

Çalışanların Gelecek Kaygılarının Temel Sebepleri

Özgür Erdursun, Türkiye’de çalışanların geleceğe dair kaygılarını üç ana başlıkta topladı:

  • Çalışma hayatı boyunca düşük maaş ve sınırlı tasarruf imkânı,
  • Emeklilikte toplu ödeme imkanının ya hiç olmaması ya da yetersiz kalması,
  • Düşük emekli maaşları.

Bu üç temel sorun, çalışanların hem mevcut yaşamlarını hem de emeklilik dönemlerini güvensiz ve belirsiz hale getiriyor.

Çözüm: Kapsamlı ve Bütüncül Emeklilik Reformu

Erdursun, bu olumsuz tablonun aşılması için gelir düzeyini artıracak, toplu ödeme imkânlarını genişletecek ve emekli maaşlarını güçlendirecek kapsamlı bir emeklilik reformunun zorunlu olduğunu vurguladı. Yapılacak reformların, çalışanların hem bugünkü hayat kalitesini yükseltmesi hem de emeklilikte maddi güvence sağlaması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, çalışanların geleceğe dair endişelerinin artarak devam edeceği ve sosyal güvenlik sisteminin etkinliğinin zayıflayacağı uyarısında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi