İran-İsrail savaşında tansiyon tırmanırken, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma planı küresel enerji piyasalarında sarsıntıya yol açtı. Dünyanın en kritik su yollarından biri olan boğazın kapanması halinde, dünya petrol akışının yüzde 20’si risk altında.

16 Temmuz 2025 Şans Topu Sonuçları Açıklandı: İkramiye Tutarları ve Tüm Detaylar
16 Temmuz 2025 Şans Topu Sonuçları Açıklandı: İkramiye Tutarları ve Tüm Detaylar
İçeriği Görüntüle

Orta Doğu’da Gerilim Büyüyor: Savaşın Yeni Cephesi Hürmüz Boğazı

İran ve İsrail arasında 13 Haziran’da başlayan savaş, dokuzuncu gününde daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşüyor. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin doğrudan müdahil olarak İran’ı hedef alması, Tahran yönetimini kritik bir adım atmaya itti: Hürmüz Boğazı’nı kapatmak.

İran Meclisi’nin onayıyla gündeme gelen bu hamle, küresel enerji güvenliği açısından hayati önemde olan su yolunu dünya gündeminin merkezine taşıdı. Gelişmeler sonrası internet kullanıcıları "Hürmüz Boğazı nerede?", "Neden önemli?" gibi sorulara yanıt arıyor.

Hürmüz Boğazı Nerede, Neden Stratejik?

Basra Körfezi ile Umman Denizi arasında yer alan Hürmüz Boğazı, İran’ın güney kıyıları ile Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında konumlanıyor. Boğazın en dar noktası yalnızca 33 kilometre genişliğinde.

Bu dar geçit, Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Irak, BAE ve Katar gibi ülkelerin dünya pazarlarına petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) taşıdığı ana güzergâh. Günde yaklaşık 20 milyon varil petrol ve küresel LNG ticaretinin yüzde 20’si bu rotadan geçiyor. Özellikle Çin ve Hindistan gibi enerji devleri bu hattan sağlanan kaynaklara bağımlı durumda.

Boğaz Kapanırsa Ne Olur?

Küresel piyasalarda İran’ın bu adımı atması halinde ciddi fiyat artışları bekleniyor. JP Morgan tarafından yayınlanan bir raporda, Hürmüz Boğazı’nın kapanmasının petrol fiyatlarını varil başına 120-130 dolara çıkarabileceği uyarısı yapıldı. Bu durumun, sadece enerji fiyatlarını değil, küresel tedarik zincirlerini ve ekonomik istikrarı da derinden etkileyeceği ifade ediliyor.

Hürmüz Boğazı’nın askeri ve stratejik önemi ise daha da yüksek. ABD Donanması’na bağlı 5. Filo’nun Bahreyn’de konuşlanmış olması, boğazdaki hareketliliğin sıkı şekilde izlendiğini gösteriyor. Daha önce İran-Irak Savaşı sırasında yaşanan “Tanker Savaşları” döneminde olduğu gibi, bu kez de uluslararası güçler boğazdaki ticari trafiği korumak üzere devreye girebilir.

Hürmüz Boğazı Krizinin Geçmişi: Sürekli Gerilim Noktası

Hürmüz Boğazı uzun yıllardır bölgesel krizlerin merkezinde yer aldı. 1988’de ABD savaş gemisi USS Vincennes, İran yolcu uçağını düşürerek 290 kişinin ölümüne neden olmuştu. 2010’da El Kaide bağlantılı militanların saldırısıyla Japon petrol tankeri hedef alınmıştı. 2012, 2015 ve 2018 yıllarında İran, ABD ve Avrupa’ya karşı çeşitli tehditlerde bulunarak boğazı kapatma kartını masaya koydu.

Bu geçmiş örnekler, Hürmüz Boğazı’nın sadece enerji geçiş noktası değil, aynı zamanda bölgesel güç mücadelesinin de sembolü olduğunu ortaya koyuyor.

Küresel Dengeyi Sarsacak Bir Adım Mı?

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararı, yalnızca bir siyasi hamle değil, aynı zamanda tüm dünyayı etkileyebilecek bir enerji krizinin fitilini ateşleyebilir. İsrail-İran savaşı derinleşirken, bu hamle Orta Doğu’daki askeri ve ekonomik dengeleri yeniden şekillendirebilir.

Uluslararası toplumun gözü şimdi bu dar geçitte: Hürmüz Boğazı kapanacak mı, kapanırsa dünya buna nasıl yanıt verecek?

Hürmüz Boğazı Neden Önemli 1

Kaynak: Haber Merkezi