Her birimiz yaşamı farklı şekillerde deneyimleriz ve bu deneyimler, yaş, kültürel arka plan ve kişisel tercihler gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. 
Bu makalede, 70 yaşındaki Elif Teyze ile 30 yaşındaki bireyin yaşam tarzlarını ve değerlerini karşılaştıracağız.
Elif Teyze, 70 yaşında bir kadındır ve hayatının büyük bir kısmını basit ama anlamlı bir yaşam sürerek geçirmiştir. Geleneksel bir yaşam tarzını benimsemiş, köklerine bağlı biridir. 70 yaşında bir kadın olarak hayatının büyük bir bölümünü ailesine adamıştır. Onun için en önemli şey, sevdikleriyle bir arada olmak, aile bağlarını güçlendirmek ve yaşamın tadını çıkarmaktır.
Diğer taraftan, rahat para kazanma isteği olan bir birey, genellikle Onun için başarı, maddi kazançlarla ölçülür ve genellikle daha fazla para kazanmak için yeni fırsatlar arayışı içindedir. Lüks tüketim ve statü sembolleri bu birey için önemli, yaşam tarzı genellikle rekabetçi ortamlarla doludur.
Elif Teyze ile birey arasındaki en belirgin fark, yaşam değerlerinde yatar. 
Her sabah güneşin doğuşuyla birlikte uyanıyor, yorgun bedenini ve yüzünü yıkıyor. Gözlerini bir an olsun kapatıp, yeni bir günün getireceklerine dair umut dolu düşüncelere dalıyor. 
Çünkü Elif teyze için her gün, yeni bir başlangıç demek. Yetiştirdiği taze meyveleri ve özellikle lezzetli erikleri Mersin üniversite caddesinde satarak geçimini sağlar. 
Onun için mutluluk, işini sevmek ve komşularıyla olan samimi ilişkilerdir. Hayatında sadelik ve manevi değerler ön plandadır. 
Devletin vermiş olduğu 65 yaş üstü yardım parasıyla geçinemediği içinde çalışmaya devam ediyor. Onun için topluma katkı sağlamak önemlidir.
Diğer yandan, 30 yaşındaki birey, daha modern bir yaşam tarzını benimsemiştir. Onun için önemli olan şey, rahat bir yaşam sürmek ve finansal (PARA) güvenceye sahip olmaktır. Kariyerine odaklanmamış, yaratıcı düşünme ve girişimcilik yeteneklerini kullanmak istemeyen farklı iş fırsatları arayışındadır. Onun için mutluluk, maddi rahatlık ve kişisel başarıyla ölçülür. Lüks tüketim ve sosyal statü, yaşamının önemli bir parçasıdır.
 Elif Teyze ile bireyin arasındaki en belirgin fark, yaşam değerlerinde ve tarzlarındaki zıtlıklardır. Elif Teyze, geleneksel ve toplumla iç içe bir yaşam sürerken, birey ise modern bir yaşam tarzını tercih etmesidir. Elif Teyze, sadelik ve toplumsal bağlarla mutluluk bulurken, birey PARA ve bireysel özgürlük arayışı içindedir. 
Elif Teyze için yaşamın kalitesi, aile ve kişisel mutlulukla bağlantılıdır, bu nedenle zamanını sevdikleriyle geçirmek ve basit zevklerin tadını çıkarmak onun için önemlidir. 
Diğer yandan, para kazanma isteği olan birey için başarı ve mutluluk, genellikle maddi kazançlarla ilişkilendirmek önemlidir.
Elif teyze'nin hikayesi, sadece bir yaşam öyküsü değil, aynı zamanda azim, kararlılık ve sevgi dolu bir destan. O, yaşına rağmen hayatı dolu dolu yaşayan, her anında umut ve iyilik barındıran bir kadın.
Bize yaşamın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor ve asla pes etmememiz gerektiğini öğretiyor. Geçmiş tecrübelerinden ders çıkarır ve yaşamın her anını değerli kılmaya çalışıyor.
Ancak, her iki yaşam tarzının da kendi benzersiz avantajları ve dezavantajları vardır. Elif Teyze gibi geleneksel yaşam tarzını benimseyenler, toplumsal bağlarını korurken, 30 yaşındaki birey gibi modern yaşam tarzını tercih edenler, bireysel hedeflerine daha hızlı ulaşabilmek için her yolu mubah sayıyor. 
Tabi ki her bireyin yaşam tarzı ve değerleri farklıdır ve bu da yaşamın çeşitli yönlerini etkiler. Ancak Elif teyze gibi bazıları için aile ve mutluluk en önemli iken, diğerleri için ise rahat bir hayat, para ve eğlence önceliklidir. 
Sonuç olarak, her iki yaşam tarzı da saygıdeğerdir ve kişisel tercihlere bağlı olarak değişir.
PEKİ !
SİZ OLSAYDINIZ HANGİ YAŞAM TARZINI VE DEĞERLERİNİ SEÇERDİNİZ?