CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert bir çağrıda bulundu. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Milletin tercihinden korkmuyorsan, Kanal İstanbul için sandık kur. Şehrin kaderine İstanbullular karar versin" diyen İmamoğlu, projeye yönelik tepkisini yeniden gündeme taşıdı.
“Senin derdin kanal, benim derdim İstanbul”
İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Senin derdin Kanal, benim derdim İstanbul. İstanbul’a neden göz diktiğini biz de biliyoruz, millet de biliyor. Cesaretin varsa koy sandığı milletin önüne, şehrin kaderine İstanbul karar versin. Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı yapıyorum.”
İmamoğlu, projenin İstanbul’un doğasını, suyunu, tarım alanlarını tehdit ettiğini belirterek, projenin maliyetinin halka yük olacağı uyarısında bulundu. Açıklamasında, “Milletin sırtına milyarlarca dolar yük olacak bu geri dönülmez ihanet projesinin akıbetine millet karar versin” ifadelerine yer verdi.
“Sandığı kurmazsanız, millet kendi sandığını kurar”
İmamoğlu, Kanal İstanbul’un bir “ihanet projesi” olduğunu vurgulayarak Erdoğan’a şu sözlerle seslendi:
“Eğer milletin tercihinden korkmuyorsan, şehrin kaderine İstanbullular karar versin diyebiliyorsan, Kanal İstanbul Referandumu için sandıklar kurulsun. 16 milyon İstanbullu, yaşadığı şehir için kararını versin. Eğer siz sandığı milletin önüne koymazsanız, millet kendi sandığını kurar.”
Kanal İstanbul Nedir?
Kanal İstanbul projesi, İstanbul Boğazı’ndaki deniz trafiğini azaltmak amacıyla planlanan devasa bir su yolu projesi olarak 2011 yılında Erdoğan tarafından "çılgın proje" olarak kamuoyuna tanıtılmıştı. Projenin güzergâhı 2020 yılında resmen açıklanmış, çevre ve şehircilik alanında çok sayıda itirazla karşılaşmıştı. Proje, hem ekolojik yıkım riski hem de maliyet yükü nedeniyle uzun süredir kamuoyunda tartışma konusu olmaya devam ediyor.
İBB Başkanı İmamoğlu, göreve geldiği günden bu yana projeye karşı olduğunu defalarca dile getirmiş, Kanal İstanbul’a ayrılan kaynakların İstanbul’un gerçek ihtiyaçlarına yönlendirilmesi gerektiğini savunmuştu.
