2025 yazı Mersin’in su kaynakları açısından oldukça zorlu geçiyor. Kentin en önemli içme suyu kaynağı olan Berdan Barajı’ndaki doluluk oranı, Ağustos ayı itibarıyla %42’ye kadar gerilemiş durumda. Bu oran, son yıllarda görülen en düşük seviyeler arasında yer alıyor. Uzmanlar, özellikle yaz başındaki sıcaklık artışları ve beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle su seviyelerinde ciddi bir düşüş yaşandığını belirtiyor. Kent genelinde su kullanım alışkanlıklarının değişmemesi halinde, önümüzdeki dönemde daha sert kısıtlamalarla karşı karşıya kalınabileceği konuşuluyor.
Berdan Barajı Kritik Seviyede: İçme Suyu Riski Yükseliyor
Mersin’in içme suyu ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Berdan Barajı, bu yaz kuraklığın en çok etkilediği kaynakların başında geliyor. Barajdaki doluluk oranı %42’ye düşmüş durumda. Bu, sadece günlük yaşamı değil; sanayi ve tarım sektörlerini de doğrudan etkiliyor. Berdan, şehrin su güvenliğinde merkezi rol üstleniyor ve mevcut düşüş devam ederse, şehir ciddi bir su stresiyle karşı karşıya kalabilir. Temmuz ayında doluluk oranlarının daha yüksek olduğu bildirilmişti ancak Ağustos itibarıyla yaşanan sert düşüş tabloyu tersine çevirdi. Uzmanlar, bu değişimin sadece doğa koşullarına değil, aynı zamanda plansız tüketim alışkanlıklarına da bağlı olduğunu vurguluyor.
Diğer Barajlarda da Durum İç Açıcı Değil
Berdan dışında da Mersin genelindeki barajlarda su seviyesi dikkat çekici ölçüde düştü. Ermenek Barajı %47,51 oranında dolulukla biraz daha iyi bir tablo sergilese de, Gülnar Gezende Barajı %30,12 ve Gökçeler Barajı %18,24 seviyelerine gerilemiş durumda. Özellikle Gökçeler’deki düşük oran, bölgedeki tarım faaliyetlerini doğrudan etkiliyor. Pamukluk Barajı’nın durumu görece daha iyi olarak nitelendirilse de, doluluk oranına dair net veriler paylaşılmadı. Su yönetimi ve planlaması açısından bu verilerin eksikliği, uzun vadeli stratejilerin oluşturulmasını zorlaştırıyor.
Su Kullanımında Bilinçlenme Şart
Mersin’in barajlarındaki düşüş sadece bir doğal olay değil, aynı zamanda toplumsal bir sınav. İçme suyu kullanıcılarından büyük sanayi tesislerine kadar herkesin su tüketimi konusunda daha dikkatli olması gerekiyor. Musluklardaki kaçakların giderilmesi, bahçe sulama saatlerinin optimize edilmesi ve su tasarruf cihazlarının yaygınlaştırılması gibi bireysel önlemler artık birer tercih değil, zorunluluk haline geldi. Kurumların da bilinçlendirme kampanyalarıyla halkı bu konuda yönlendirmesi, gelecekte yaşanabilecek krizlerin önüne geçebilir. Mersin’in su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltmanın yolu, sürdürülebilir kullanım ve ortak bilinçten geçiyor.