www.imecegazetesi.com
Ticaret Bakanlığı’nın 8 Nisan 2025 tarihinde aldığı limon ihracat yasağı kararı, 15 Mayıs’ta yürürlüğe girmek üzere geri sayımdayken, üretici kesim derin bir krizle yüzleşmeye hazırlanıyor. Bu yıl yaşanan don felaketi nedeniyle hasat kayıpları yaşayan limon üreticisi, şimdi de ihracat yasağıyla birlikte ürününü pazarlama imkanını kaybediyor. Mersinli çiftçiler, alınan kararın ekonomik olarak sürdürülebilir olmadığını ve tarım sektörünü çıkmaza sürükleyeceğini savunuyor.
“Ürün Var Ama Pazar Yok”: Çiftçi Yasağa Tepkili
Türkiye'nin narenciye üretiminde öncü illerinden biri olan Mersin’de üreticiler, yasak kararının hem ekonomik hem de psikolojik etkiler yarattığını belirtiyor. Don olaylarının ardından ciddi verim kayıpları yaşayan üretici, kalan ürünü ihracatla değerlendirmek istiyor. Ancak uygulamaya geçecek ihracat yasağı bu olanağı ortadan kaldırıyor. Üreticiler, “Zaten mahsulün çoğunu dondan kaybettik, kalanını da iç piyasada yok pahasına satacağız. Bu karar bizi iflasa götürür” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
2025, Limon Üreticisi İçin Zor Bir Yıl Oluyor
Maliyetlerin her geçen gün arttığını, girdi fiyatlarının kontrolsüz şekilde yükseldiğini dile getiren üreticiler, 2025 yılının kendileri için tam anlamıyla bir “çile yılı”na dönüştüğünü ifade ediyor. Pandemi sürecinde alınan benzer bir ihracat yasağının etkilerini hâlâ üzerlerinden atamadıklarını söyleyen çiftçiler, “O zaman limonlarımız dalında çürüdü, şimdi yine aynısı olacak. Milyonlarca lira zararla karşı karşıyayız” dedi.
Tarım Sektöründe Zincirleme Etki Bekleniyor
Uzmanlara göre, ihracatın durması sadece limon üreticisini değil; taşıma, paketleme, işçilik, lojistik ve ihracat bağlantılı onlarca alt sektörü de doğrudan etkileyecek. İç piyasada oluşacak arz fazlası nedeniyle fiyatların düşmesi, üretici gelirlerini daha da azaltacak. Bu da kırsalda üretimden çekilme, tarım alanlarının boş kalması ve gelecek sezonlarda arz yetersizliği gibi zincirleme sonuçlara yol açabilir.
“Yasağın Kaldırılması Artık Zorunluluk”
Mersin’deki ziraat odaları ve üretici birlikleri, yasağın ertelenmesinin çözüm olmadığını vurguluyor. Tarım sektörü temsilcileri, ihracatın tamamen serbest bırakılmasını, bunun yanında iç piyasadaki dengeyi sağlamak adına destekleme alımları gibi alternatif politikaların uygulanmasını talep ediyor. Aksi halde, sadece 2025 yılı değil, gelecek yılların da kaybedileceğine dikkat çekiliyor.