www.imecegazetesi.com
Türkiye’nin en büyük derin deniz terminali olan Mersin Uluslararası Limanı’nda (MIP) East Mediterranean Hub 2 (EMH2) Terminali Projesi’nin ilk fazı tamamlandı. Ancak bu yatırım, yalnızca limanın kapasitesini artırmakla kalmayacak; Mersin’in ekonomik yapısını, istihdam potansiyelini ve çevresel hedeflerini de yeniden şekillendirecek.
Ekonomik Büyümede Yeni Bir Dönem
EMH2 projesiyle Mersin Limanı’nın yıllık konteyner kapasitesi 2,6 milyon TEU’dan 3,6 milyon TEU’ya yükselecek. Artan kapasite, hem Türkiye'nin dış ticaretine hem de Mersin'in yerel ekonomisine önemli katkılar sunacak. Liman hizmetlerinden doğacak yeni iş hacmi, ihracat ve ithalatın hızlanmasını sağlayarak üretici firmaların uluslararası rekabette elini güçlendirecek.
Ekonomistler, genişleyen liman kapasitesinin kent ekonomisine yıllık yüz milyonlarca dolarlık ek gelir yaratacağını ve bölgesel ticaretin dinamiklerini değiştireceğini öngörüyor. Mersin’in Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içerisindeki payının artması ve yeni yatırım fırsatlarının doğması bekleniyor.
İstihdam Olanakları Genişliyor
Hali hazırda 5 bin kişiye doğrudan, 30 bin kişiye dolaylı istihdam sağlayan MIP, EMH2 yatırımıyla birlikte istihdam kapasitesini daha da artıracak. Yatırımla birlikte liman sahasında yeni operasyon alanları kurulacak, gelişmiş vinç sistemleri ve lojistik ağlar devreye alınacak. Bu gelişmeler, mühendislikten saha operasyonlarına, idari yönetimden teknik desteğe kadar pek çok alanda yeni iş imkânları yaratacak.
Genç nüfus için istihdam fırsatlarının çeşitleneceği Mersin’de, iş gücü piyasasında canlanma ve nitelikli iş gücüne olan talepte artış öngörülüyor.
Çevreci ve Sürdürülebilir Bir Altyapı
EMH2 projesi, sadece ekonomik katkılarıyla değil, çevresel hedefleriyle de dikkat çekiyor. Projenin ikinci fazında tamamen elektrikli otomatik raya monteli vinçler (aRMG) ve gemiden karaya vinçler (STS) devreye girecek. Bu ekipmanlar, MIP’nin 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını %50 oranında azaltma ve 2043’e kadar karbon nötr olma hedeflerini destekleyecek.
Karbon salınımındaki azalma ile Mersin’in çevresel performansında iyileşme sağlanacak, yeşil lojistik uygulamaları ve sürdürülebilir liman yönetimi kent için yeni bir standart oluşturacak.
Bölgesel Lojistik Güçleniyor
Yeni yatırımla Mersin, Doğu Akdeniz’in en önemli aktarma merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor. 24 bin TEU kapasiteli Ultra Büyük Konteyner Gemileri’ne hizmet verebilecek altyapıya kavuşan liman, Uzak Doğu, Afrika ve Avrupa arasındaki deniz ticaretinde stratejik bir düğüm noktası olacak. Artan kapasite, bölgedeki organize sanayi bölgelerine ve Mersin Serbest Bölgesi’ne olan ilgiyi artırarak yatırımcılar için cazip bir ortam yaratacak.
Şehirleşmeye ve Yaşam Kalitesine Etkisi
Liman kapasitesinin büyümesiyle birlikte Mersin’deki ekonomik canlılık, şehrin yaşam standartlarına da doğrudan yansıyacak. Eğitim, sağlık, ulaşım ve altyapı yatırımlarının hızlanması beklenirken, yeni iş merkezleri ve lojistik köyler gibi projeler kentin sosyo-ekonomik yapısını güçlendirecek.
Artan gelir seviyesi ve istihdam olanakları, Mersin’in bölgesel göç alan bir cazibe merkezi haline gelmesini destekleyecek. Uzmanlar, şehrin sürdürülebilir büyüme ve planlı kentleşme alanlarında önemli bir ivme yakalayacağını vurguluyor.