Mersin’de birçok sektörde olduğu gibi ayakkabı tamirciliği de ciddi bir eleman krizi yaşıyor. Uzun yıllardır sektörde çalışan ustalar, çırak yetişmediğini, yeni neslin mesleklere ilgisiz kaldığını belirtiyor. Ayakkabı tamirciliği, bir zamanlar altın bilezik sayılan zanaat kollarından biriyken, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alıyor.
"Yeni Ustalar Yetişmiyor"
Mersin’in tanınmış ayakkabı tamircilerinden Müslüm Şeremet, sektördeki sorunları dile getirerek, mesleğin geleceği konusunda karamsar konuştu. Şeremet, "Ayakkabı tamirciliğine olan ilgi her geçen gün azalıyor. Yeni ustalar yetişmiyor. Gençler bu tarz zanaatlara mesafeli duruyor, daha çok masa başı işlerin hayalini kuruyorlar. Oysa bu işler hem gelir sağlayan hem de el becerisiyle hayatta kalmayı öğreten mesleklerdir," dedi.
"Çocuklara Meslek Aşkı Aşılanmıyor"
Şeremet, en büyük sorunun ailelerin çocuklarını yönlendirmemesi olduğuna dikkat çekti. “Çocuklara artık meslek aşkı aşılanmıyor. Herkesin hedefi üniversite mezunu olmak ama mezun olduktan sonra işsizlikle karşı karşıya kalıyorlar. Oysa meslek sahibi olmak, geleceğe daha sağlam adımlarla yürümek demek. Biz çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Bu gidişle, insanlar ayakkabılarını tamir ettirecek usta bulamayacak” şeklinde konuştu.
"Tamir Ettiren Arttı, Ama Usta Yok"
Ekonomik şartların zorlaşmasıyla birlikte, vatandaşlar artık yeni ayakkabı almak yerine mevcutlarını tamir ettirmeyi tercih ediyor. Şeremet bu durumu şöyle özetliyor: “Alım gücünün düşmesiyle birlikte insanlar yeni ayakkabı almaktansa, eskilerini tamir ettirmeyi seçiyor. Bu da aslında mesleğimizin hala ihtiyaç duyulan bir alan olduğunu gösteriyor. Ancak sorun şu: tamir yaptırmak isteyen çok, ama bu işi hakkıyla yapacak usta yok.”
"Ayakkabıcılık da Bir Kültürdür"
Ayakkabı tamirciliği yalnızca bir geçim kapısı değil, aynı zamanda bir kültür ve zanaat mirası olarak da değerlendiriliyor. El emeğiyle yapılan işler, zanaatkârların yıllar içinde geliştirdiği bilgi ve beceriyle şekilleniyor. Bu nedenle, usta-çırak ilişkisinin sona ermesiyle birlikte bir kültürün de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Şeremet, "Bu sadece bizim değil, toplumun ortak kaybıdır. Ayakkabıcılık sadece ayakkabı dikmek ya da tamir etmek değil; sabır, incelik ve emek isteyen bir sanattır" ifadelerini kullandı.