Mersin’de bir aile, ilk çocuklarında yaşadıkları acı tecrübe nedeniyle ikinci çocuklarına yapılan “topuk kanı testi”ne karşı çıktı. Sağlık Müdürlüğü’nün açtığı dava sonucunda mahkeme, küçük Ömer için sağlık tedbiri uygulanmasına karar verdi. Aile, karara itiraz etti ancak süreci beklemek zorunda kaldı.

Murat ve Elif Kınış çiftinin 17 Temmuz’da dünyaya gelen oğulları Ömer’in topuk kanı testi, aile ile sağlık kurumları arasında tartışma yarattı. Çift, ilk çocuklarında topuk kanı testi sonrası yanlış teşhis ve ağır tedavi uygulamaları sonucu yaşadıkları kayıp nedeniyle bu kez test yaptırmak istemedi. Mahkeme, açılan dava sonucu Ömer için sağlık tedbiri uygulanmasına hükmetti. Baba Murat Kınış, “Biz bu sağlık tedbiri kararına itiraz ettik ve gerekçelerimizi yazdık. Ancak mahkeme itirazımızı reddetti” dedi.

İlk Çocukta Yaşanan Travma

Murat Kınış, 2018 yılında yaşadıkları sürecin hayatlarını derinden etkilediğini anlattı. “Daha önce doğan kız çocuğumuzdan topuk kanı almıştık. Test sonucu fenilketonüri genetik hastalığı şüphesiyle bize iletildi. Adana Balcalı Hastanesi’ne yönlendirildik. Çocuğumuzun yoğun bakımda yatması gerektiği söylendi ve ağır tedaviler uygulandı. Ancak otopsi raporuna göre çocukta hiçbir hastalık yoktu. Bu ağır müdahaleler sonucunda çocuğumuzu kaybettik” dedi.

Tatilcilerin Kâbusu: Susanoğlu Halk Plajı Sağlık Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Tatilcilerin Kâbusu: Susanoğlu Halk Plajı Sağlık Tehlikesiyle Karşı Karşıya
İçeriği Görüntüle

Mahkeme Kararına İtiraz

Yaşadıkları sürecin ardından otopsi talep ettiklerini belirten Kınış, “Fenilketonüri ve tirozinemi gibi genetik hastalıkların hiçbirinin olmadığını öğrendik. Bu nedenle yeni doğan çocuğumuz için aynı riski almak istemiyoruz” ifadelerini kullandı. Baba, mahkemenin ve Sağlık Bakanlığı’nın kararlarının iptalini talep ettiklerini belirterek, “Topuk kanından çıkan sonuçların kesinliği yok. Bizim canımız yandı, bir daha yanmasını istemiyoruz” dedi.

Anne Açıklaması: “Kan Aynı Kan”

Anne Elif Kınış ise çocuklarının sağlık kontrollerini eksiksiz yaptıklarını belirterek, topuk kanı testine karşı olduklarını açıkladı. “Gerekli tüm tahlillerimizi yaptık, özel hastaneye kadar her şey yapılıyor. Ben sağlık meslek lisesi mezunuyum, hemşirelik diplomasına sahibim. Topuk kanı illa topuktan alınmak zorunda değil. Kan aynı kan, testler değişmiyor” dedi.

Avukattan Açıklama: Süreçte Aileye Söz Hakkı Verilmedi

Çiftin avukatı Muhammed Said Altuntaş, müvekkillerinin haklı gerekçelerle testten rıza göstermediğini vurguladı. Altuntaş, “Mersin İl Sağlık Müdürlüğü, Çocuk Koruma Kanunu uyarınca mahkemeden sağlık tedbiri talep etmiş. Mahkeme aileye danışmadan, duruşma açmadan sadece dosya üzerinden tedbir kararı vermiş. Müvekkillerimiz tedbir kararını tebligat gelince öğrenmiş” dedi.

Avukat Altuntaş, itiraz dilekçesinde ilk çocukta yaşanan kayıp ve testlerin güvenilirliğiyle ilgili bilimsel kanıtları sunduklarını, ayrıca topuk kanı testinin tedavi niteliğinde olmadığını belirterek, mahkemenin itirazları dikkate almadığını ifade etti. “Duruşma açılmadan, sadece kurum talebiyle verilen tedbir kararı yanlıştır. 5 sayfalık dilekçeye rağmen mahkeme ret kararı verdi” dedi.

Kaynak: İHA