Asayiş

Mersin’de Trajik İş Cinayeti: Emir’in Babası Oğlunun Yarım Kalan Hayatını Anlattı

Mersin’de çocuk işçiliğin acı yüzü bir kez daha ortaya çıktı: 16 yaşındaki Emir Kılınç, sekiz yaşından beri çalıştığı sanayide trajik bir kazayla hayatını kaybetti.

Abone Ol

Mersin’in Akdeniz ilçesinde 7 Ağustos’ta meydana gelen iş cinayeti, küçük yaşta çalışmak zorunda kalan Emir Kılınç’ın yaşamını kaybetmesiyle sonuçlandı. 16 yaşındaki Emir, çocuk işçi olarak görev yaptığı sanayide hayatını kaybetti. Olay, Emir’in bir tırın altına girerek bakım işlemi yaptığı sırada tırın sürücüsü Umut Fidan’ın aracı çalıştırıp atölyeden ayrması sonucu yaşandı. Tırın altında kalan Emir, ne yazık ki hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan sürücü gözaltına alındı ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Çocukluk Sanayide Geçti

Emir Kılınç, sekiz yaşından itibaren sanayide çalışmaya başladı. Babası Levent Kılınç’ın anlattığına göre, Emir’in çocukluğu atölyelerde geçti. 8’inci sınıftan sonra eğitimini bırakmak zorunda kalan genç, okul tatillerinde ve ders çıkışlarında dahi çalıştı. Babası, “16 yıl yaşadı, 8 yılı sanayide geçti” diyerek oğlunun yarım kalan hayatını özetledi. Levent Kılınç, çocuk işçiliğin aileler için çaresizlikten doğan bir çıkış olduğunu vurgulayarak, “Sevindik, en azından meslek sahibi olur dedik. Kendi hayatını kursun istedik” sözleriyle duygularını paylaştı. Ne yazık ki 14 yaşındaki küçük kardeş Aras da benzer bir şekilde çalışmaya başladı ve elektrikçi çıraklığına adım attı.

Hayalleri Yarım Kaldı

Emir’in tek hayali ailesine destek olabilmekti. Annesi Çiğdem Kılınç ile yaptığı konuşmalarda, “Dükkan açacağım, sizi çalıştırmayacağım” dediği öğrenildi. Ancak hayatı sanayide başlamış ve yine sanayide trajik bir şekilde son bulmuştu. Ailesi, küçük yaşta çalışmanın ve yoksulluğun yarattığı çaresizliğin ağırlığını omuzlarında hissediyor.

Ailenin Zorlu Yaşam Mücadelesi

Emekli güvenlik görevlisi olan baba Levent Kılınç, 16 bin 880 lira maaş alıyor, ancak bu gelir ailenin geçimini sağlamaya yetmiyor. Bu nedenle ek olarak yevmiye işleri yapmak zorunda kalıyor. Anne Çiğdem Kılınç ise gündüzleri bir yemekhanede çalışıyor, akşamları ise sacda ekmek yapıp satarak eve katkıda bulunuyor. 14 yaşındaki küçük oğulları Aras da artık ailenin yükünü paylaşmak için çalışmak zorunda kaldı. Aile, hem yoksulluk hem de çocuk işçiliğin yarattığı ağır şartlarla mücadele ediyor.