Türkiye’de ilk kez Mersin’in Eğriçayır Yaylası’nda yapılan bilimsel araştırma ile balın şifa derecesini belirleyen Total Anti Mikrobiyal Aktivite (TA) değeri tespit edildi. Bu değer, balın sağlık açısından etkinliğini ölçmekte önemli bir kriter olarak kabul ediliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mahir Turhan, Mersin Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi’nden yürütülen çalışmanın sonuçlarına göre Eğriçayır ballarının TA açısından Avustralya ve Yeni Zelanda ballarıyla eşdeğer olduğunu vurguladı.

Mersin Egricayir Bali 2

Dünya Arıcılık Örgütü Apimondia’da “Dünyanın En İyi Balı” seçilerek Türkiye’yi gururlandıran Mersinli arıcı Celal Çay ile iş birliği içerisinde gerçekleştirilen bilimsel çalışma, Eğriçayır Yaylası’nda üretilen çiçek balının TA değerini tescilledi. Türkiye arıcılığında ilk 5 içerisinde yer alan Mersin’de, bahar aylarında sıfır rakımdan başlayan bal üretimi yaz sonuna kadar Toroslar’ın yüksek yaylaları ve Eğriçayır Yaylası’nda devam ediyor.

Kentte 4 bine yakın arıcının binbir emekle milyonlarca arıyı taşıyarak ürettiği ballar, hem yurt içinde hem de uluslararası pazarda büyük talep görüyor. Üstelik bal üretiminde modern ve hijyenik yöntemlerle, el değmeden doğrudan tüketiciye ulaştırılması da Mersin balının kalitesini artıran önemli faktörler arasında bulunuyor.

“Eğriçayır Balının TA Değeri Dünya Standartlarının Üzerinde”

Yürütülen bilimsel araştırmalarda literatürde nadiren rastlanan 46 gibi yüksek TA değerlerine ulaşıldığını aktaran Prof. Dr. Mahir Turhan, “Eğriçayır Yaylası’nda elde ettiğimiz balların TA ortalaması 20’nin üzerinde. Bu değer dünya ölçeğinde oldukça yüksek kabul ediliyor. Örneğin, bu özelliğiyle bilinen Manuka ballarının TA değeriyle benzerlik gösteriyor,” dedi.

Prof. Turhan, ayrıca, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi dünyanın önde gelen bal üreticilerinin ürünleriyle Eğriçayır ballarının TA açısından eşdeğer düzeyde olduğunu belirterek, “Böyle yüksek TA değerleri, balın mikrobiyal aktivite bakımından çok güçlü olduğunu gösteriyor ve bu da balın sağlık üzerinde olumlu etkilerinin bilimsel bir göstergesidir,” diye ekledi.

Mersinli Arıcı Celal Çay’dan Önemli Açıklamalar

Eğriçayır Yaylası’nda uzun yıllardır arıcılık yapan Celal Çay ise, Mersin Üniversitesi ile yaptıkları çalışmanın önemine değindi. Çay, “Yaptığımız bilimsel analizler sonucunda Eğriçayır Yaylası’nda ürettiğimiz balın toplam aktivite (TA) değerini tespit ettik. Bu değeri ürün etiketlerimize koyarak tüketicilerimize balımızın kalitesini ve şifa gücünü anlatıyoruz. Türkiye’de toplam aktivite değeriyle ilgili ilk çalışma Mersin Üniversitesi ve bizler tarafından gerçekleştirildi. Bu, Mersin’den ve Toroslar’ın kalbinden çıkan önemli bir başarıdır,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Çay, Türkiye’de diğer bölgelerde de benzer TA değeri tespitine yönelik bilimsel çalışmaların yapılmasının faydalı olacağını düşündüğünü aktardı.

“Yayladan Gelen Bal, En Hijyenik Şekilde Paketleniyor”

Kendi işletmelerinde balın Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak, el değmeden kavanozlara konup paketlendiğini belirten Celal Çay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürünlerimizi EPS sistemiyle paketleyip, Tarım Bakanlığı’nın ve organik tarım sertifika denetimlerinin yanı sıra tedarikçi denetimlerinden geçiriyoruz. Ancak en iyi denetleyici tüketicilerimizdir. Sofralarına ulaştığında balımızı deneyimleyen müşterilerimizden aldığımız olumlu geri dönüşler, bizim için en büyük mutluluk kaynağıdır.”

Türk Sporunun Geleceği Mersin’den Doğuyor: EYOF’ta Tarihi Başarı!
Türk Sporunun Geleceği Mersin’den Doğuyor: EYOF’ta Tarihi Başarı!
İçeriği Görüntüle

Mersin’de üretilen ve bilimsel olarak tescillenen bu özel bal, Türkiye’de arıcılık sektörüne önemli bir ivme kazandırırken, bölge ekonomisine ve dünya çapında Mersin balının marka değerine de büyük katkı sağlıyor.

Kaynak: İHA