Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yöneticilerinden Feti Yıldız, sosyal medya üzerinden yaptığı dikkat çekici paylaşımda “Türkiyeli” kelimesinin tarihsel kökeni ve kullanım sürecini detaylarıyla anlattı. Yıldız’ın açıklamaları, Türkiye’nin vatandaşlık ve kimlik tanımlamalarında yaşanan değişimleri gözler önüne serdi.
Yıldız, “Türkiyeli” ifadesinin Türk hukuk ve resmi dilindeki ilk kullanımı olarak 1924 yılında yürürlüğe giren Muhâmat Kanunu’nu gösterdi. Bu kanunla birlikte, Osmanlı döneminde “tebâ” kelimesi vatandaşlık anlamında kullanılırken, Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte bu kavramın yerine “Türkiyeli” kelimesi ikame edildi. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde, yeni devletin kimlik ve vatandaşlık anlayışını oluşturmak amacıyla dilde ve hukuki terimlerde reformlar yapılmış, bu bağlamda “tebâ” yerine daha çağdaş ve Cumhuriyet ruhunu yansıtan bir ifade olarak “Türkiyeli” kullanılmaya başlanmıştı.
Ancak, Yıldız’ın vurguladığı gibi bu kullanım kalıcı olmadı. 1938 yılında yapılan düzenlemelerle “Türkiyeli” terimi resmi belgelerde ve hukuk metinlerinde yerini “Türk” kelimesine bıraktı. Bu değişim, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki ulus inşası sürecinde, “Türk” kimliğinin ön plana çıkarılması ve vatandaşlık tanımının bu çerçevede netleştirilmesi yönünde atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Vatandaşlık ve Kimlik Kavramlarının Cumhuriyet Tarihindeki Evrimi
Cumhuriyet’in ilk yıllarında hem hukuk sisteminde hem de toplumsal yapıda önemli dönüşümler yaşanırken, vatandaşlık kavramı da bu dönüşümden etkilenmişti. “Tebâ” gibi Osmanlı dönemine ait terimler, modern ulus-devlet anlayışına uygun olarak değiştirilirken, bu değişimler sadece dilsel değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal anlamda da derin yansımalar içeriyordu.
“Türkiyeli” ifadesi, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında hem vatandaşlığı hem de coğrafi aidiyeti ifade eden, daha kapsayıcı ancak ulus kimliğinin tam oturmadığı bir kavram olarak görülebilir. 1938’den itibaren ise bu kavramın yerini, “Türk” tanımı aldı. Böylece vatandaşlık tanımı, sadece Türkiye topraklarında yaşayanları değil, aynı zamanda ortak bir ulusal kimlik ve kültürü paylaşan bireyleri ifade edecek şekilde standartlaştırıldı.