www.imecegazetesi.com

2021 yılında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine dönüşen müsilaj, 2025 ilkbaharında yeniden ortaya çıktı. İstanbul, Yalova ve Tekirdağ açıklarında gözlemlenen yapışkan tabaka, yalnızca deniz yüzeyinde değil, dipte de yoğun biçimde birikiyor. Deniz yaşamını tehdit eden bu oluşum, kamuoyunda yeniden endişeye neden olurken, uzmanlar tehlikenin Marmara ile sınırlı kalmayacağı uyarısında bulunuyor.

Müsilaj, denizlerdeki fitoplanktonların kontrolsüz biçimde çoğalmasıyla oluşuyor. Yüksek sıcaklık, durağan su hareketleri ve organik kirlilik; özellikle de azot ve fosfor içeren atık sular, bu süreci hızlandırıyor. Marmara Denizi, coğrafi yapısı ve kapalı havzası nedeniyle bu etkileri en yoğun şekilde yaşayan bölge olmaya devam ediyor.

Arıtma Yetersiz, Önlem Gecikiyor

Uzmanlara göre Marmara çevresindeki arıtma sistemleri, hâlâ ileri biyolojik arıtma kapasitesine ulaşabilmiş değil. Atık suların büyük bölümü ya doğrudan ya da yüzeysel arıtma ile denize bırakılıyor. Bu durum, müsilajı besleyen kimyasal maddelerin suya karışmasına ve organizmaların aşırı çoğalmasına neden oluyor. Plansız kentleşme ve artan nüfus baskısı da denizin kendi kendini yenileme kapasitesini aşındırıyor.

Uzmanlar, yalnızca yüzey temizliği ya da kısa vadeli müdahalelerle sorunun çözülemeyeceğini, kalıcı çözüm için yapısal adımların gecikmeden atılması gerektiğini belirtiyor. Mevcut tablo, 2021’deki büyük müsilaj krizinden yeterli ders çıkarılmadığını da gösteriyor.

Mersin Körfezi Uyarı Veriyor

Marmara’da gözle görülür hale gelen müsilaj, Akdeniz için de tehlike sinyali anlamına geliyor. Özellikle Mersin Körfezi’nde, deniz dibinde tabakalı yapıların oluşmaya başladığı ifade ediliyor. Akdeniz’in genel olarak daha sıcak olması ve yaz aylarında durağanlaşan deniz sirkülasyonu, müsilaj oluşumu açısından yüksek riskli koşullar oluşturuyor.

Mersin gibi büyük kıyı kentlerinde sanayi, evsel atıklar ve yoğun nüfus etkisi göz önüne alındığında, müsilajın buralarda da ciddi çevresel tehditlere yol açabileceği belirtiliyor. Mersin Körfezi’nde tespit edilen erken sinyaller, önlem alınmadığı takdirde daha geniş alanlara yayılabilecek bir krizin habercisi olabilir.

Tehlike Sadece Ekolojik Değil, Ekonomik de

Müsilaj yalnızca bir çevre krizi değil; aynı zamanda balıkçılık, turizm ve kıyı ekonomisi üzerinde de büyük tahribat yaratıyor. Deniz canlılarının yaşam alanlarının daralması, oksijen seviyesinin düşmesi ve balık ölümlerinin artması, sektörel kayıpları beraberinde getiriyor. Uzmanlar, sürdürülebilir bir deniz politikası için yalnızca çevre değil; ekonomi, halk sağlığı ve şehircilik planlarının da bu bütünlük içinde ele alınması gerektiğini ifade ediyor.

Türkiye’nin Tüm Kıyıları Tehdit Altında

Yaşananlar, Marmara’ya özel bir kriz gibi görünse de aslında tüm Türkiye kıyılarını ilgilendiren ulusal bir çevre sorununa işaret ediyor. Bugün Marmara’da başlayan kirlilik ve kontrolsüz büyüme, Ege ve Akdeniz’de de benzer sonuçlar doğurabilir. Müsilaj gibi çok faktörlü çevre felaketlerinin önlenmesi için merkezi ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde, uzun vadeli ve şeffaf bir planlamayla hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Mersin'de Öğrenciler Ormanlık Alanda Temizlik Yaptı
Mersin'de Öğrenciler Ormanlık Alanda Temizlik Yaptı
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Kadriye Ahatoğlu Çoban