Fay valfı nedir?
Prof. Bektaş, “fay valfı” kavramını, yerin derinliklerinden gelen jeotermal suların ve gazların fay hatları boyunca yüzeye çıkabilmesi şeklinde tanımladı. Bu süreçte basınçlı akışkanların fayın kaymasını kolaylaştırdığını ifade eden Bektaş, “Böylece fay hattındaki gerilim yavaş yavaş boşalıyor. Bu durum, büyük depremler için gerekli olan yüksek gerilimin birikmesini önlüyor” dedi.
Marmara’daki gözlemler
Bektaş, özellikle Tekirdağ-Orta Marmara ve Çınarcık çukurlarında sıcak su ve metan gazı çıkışlarının gözlemlendiğini hatırlattı. Bu bulguların fay valfinin açık olduğuna işaret ettiğini belirten jeolog, bunun Marmara’da beklenen büyük depremin şiddeti ya da olasılığı üzerinde etkili olabileceğini söyledi.
“Risk tamamen ortadan kalkmış değil”
Her ne kadar fay valfinin açık olması büyük deprem ihtimalini zayıflatan bir işaret olsa da, Prof. Bektaş riskin tamamen ortadan kalkmadığını vurguladı. Fayın tüm segmentlerinde bu mekanizmanın işlemediğini kaydeden Bektaş, “Bazı kısımlarda gerilim birikmeye devam ediyor olabilir. Bu nedenle bilimsel çalışmalar titizlikle sürdürülmeli ve toplumsal hazırlık ihmal edilmemelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Bilim dünyasında tartışma sürüyor
Bektaş’ın açıklamaları, Türkiye’de jeoloji camiasında da tartışma konusu oldu. Bazı uzmanlar, fay valfi mekanizmasının büyük depremleri geciktirebileceğini kabul ederken, diğerleri bunun sadece sınırlı ölçüde etkili olabileceğini savunuyor. Marmara’daki deprem riskiyle ilgili farklı görüşler, bölge halkının dikkatle takip ettiği bir tartışma alanı olmaya devam ediyor.
Uzmanlardan ortak uyarı
Uzmanların üzerinde birleştiği ortak nokta ise, “Marmara Bölgesi’nin deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğu.” Bektaş da, “Her koşulda deprem hazırlıkları sürdürülmeli, yapı stokunun güçlendirilmesi ve toplumsal bilinçlenme öncelikli olmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.