Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Türkiye’deki televizyon kanallarında yayımlanan ana haber bültenlerini hedef alarak, haber içeriklerinde sıkça yer alan olumsuz anlatımlar ve karamsar dil konusunda açıklamalarda bulundu. Şahin, "Yandık, bittik, mahvolduk" gibi ifadelerle yapılan haberciliğin kimseye fayda sağlamadığını savunarak, bu tür haberlerin ‘maksatlı ve tarafsızlıktan uzak’ olduğunu belirtti. Türkiye'deki başarılı çalışmaları gözler önüne seren Şahin, bu tür haberlerin vatandaşları yalnızlığa ve karamsarlığa sürüklediğini öne sürdü.
Sosyal medya üzerinden kamuoyuna açıklama yapan Şahin, şiddet içeriği barındıran haberlerin yanı sıra, ana haber bültenlerinde tarafsızlıktan uzak yorum ve analizlerin de yapıldığını iddia etti. "Bu tür yorumlar gazetecilik etiğiyle bağdaşmaz, mesleğe büyük zarar verir" diyen Şahin, RTÜK'ün görevini yerine getirebilmesi için yayıncı kuruluşların tarafsızlık ilkesine ve gazetecilik kurallarına uymaları gerektiğini vurguladı.
Ancak, Şahin’in açıklamaları kısa süre içinde eleştirilere yol açtı. RTÜK üyesi İlhan Taşcı, Şahin’in açıklamalarına sert tepki göstererek, "Ülke yangın yerine dönmüşken, insanlar yoksulluk sınırında yaşam mücadelesi verirken, gazetecilerin görevini yapması doğal değil mi?" dedi. Taşcı, şiddet içeren görüntülerin çoğunun iktidara yakın medya organlarından geldiğini belirterek, "Ekonomik kriz, geçim sıkıntısı ve derin yoksulluk ortadayken, gazetecilerin bu gerçeği görmezden gelmelerini beklemek haksızlık" ifadelerini kullandı.
Bir başka RTÜK üyesi olan Tuncay Keser ise Şahin’in açıklamalarını eleştirerek, "Sayın RTÜK Başkanı, eleştirel haberlere karşı aba altından sopa göstermeye devam ediyor" dedi. Keser, haberciliğin halkla ilişkiler faaliyeti olmadığını ve RTÜK’ün görevini ifade özgürlüğünü korumak yönünde yerine getirmesi gerektiğini savundu.
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Şahin’in açıklamalarını sert bir dille eleştirerek, "RTÜK Başkanı artık bakanlık hayalleri kuruyor" ifadelerini kullandı. Bildirici, Şahin’in gazetecilik mesleğinden habersiz olduğunu ve bu tür açıklamaların, muhalif medyaya yönelik ciddi bir baskıyı daha da artırdığını söyledi.
Tepkiler arasında dikkat çeken bir diğer eleştiri de, Şahin’in hedef aldığı "tarafsızlık" konusuydu. Bildirici, Şahin’in bugüne kadar AKP’nin doğrudan temsilcisi gibi hareket ettiğini ve başkalarından tarafsızlık beklemesinin çelişkili olduğunu belirtti.
Şahin'in, olumsuz ve karamsar dil içeren haberciliği engellemeyi amaçladığı bu açıklamaları, Türkiye’de medya özgürlüğü ve haberciliğin bağımsızlığına dair önemli bir tartışmayı alevlendirdi.
