Savaş, insanlar ve toplumlar üzerinde hem fiziksel olarak hem de psikolojik tahribat yaratan bir olaydır. Savaş sırasında yaşanan travmatik deneyimler, askerlerin ve sivil halkın hayatını her anlamda etkiler, kişiler eskisi gibi olamazlar. Çünkü hayatlarında artık değişmeyen hiçbir şey yoktur.

Savaş, insanların ölüm, yaralanma, acı ve kayıp gibi travmatik olaylara maruz kalmasına neden olur. Bu olaylar, bireylerin kişiliklerini ve düşüncelerini derinden etkiler. Savaş sırasında yaşanan şiddet ve dehşet dolu anılar ve görüntüler, bireylerin huzursuzluk, korku, endişe ve travma yaşamasına neden olabilir.

Savaşın herkes üzerinde etkili olduğu anlamına gelir. Savaşta aktif olarak yer alan askerler, savaşta öldürme, yaralama ve ölümle yüz yüze gelme olayı bir kere değil binlerce kez yaşar. Bu deneyimler, askerlerin ruh sağlığını etkileyebilir ve travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete ve intihar gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Sivil halk ise savaşın gözlemcileri ve dolaylı mağdurlarıdır. Şehirleri, evleri ve sevdikleri insanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan sivil halk, sürekli tehdit altında yaşar. Savaşın getirdiği korku, endişe ve belirsizlik duyguları, sivil halkın ruh sağlığını etkileyebilir. Bu durum, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, uykusuzluk ve kaygı gibi sorunlara yol açabilir.

Ayrıca, savaşın psikolojik tahribatı, sadece savaş sırasında değil, savaştan sonra da devam eder. Savaş sonrası dönemde, bireylerde anılar, kabuslar ve travmatik olaylara ilişkin hatıralar ortaya çıkabilir. Bu durum, travmanın uzun süreli etkisiyle ortaya çıkan post travmatik stres bozukluğu (PTSD) olarak adlandırılan bir duruma yol açabilir.

Savaşın psikolojik tahribatı, sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumları da etkiler. Savaş, toplumlarda güvensizlik, şiddet eğilimi, kutuplaşma ve öfke gibi olumsuz duyguları artırabilir. Toplumlar, daha sonra uzun süreli bir iyileşme süreci yaşayabilir ve savaş sonrası dönemde sosyal huzursuzluk ve bireysel sorunlarla mücadele etmek zorunda kalabilir.

Savaşın psikolojik tahribatı, bireylerin ve toplumların zihinsel sağlığını ciddi şekilde etkileyen bir olaydır. Savaşın travmatik deneyimleri, insanların ruh sağlığını derinden etkileyebilir ve travmatik stres bozukluğu, depresyon, anksiyete ve intihar gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, savaşın önlenmesi ve çözüm yollarının bulunması büyük önem taşır.

[email protected]

instagram: rabiarslaann_

twitter: rabiarslaaann