Adana’nın Kozan ilçesinde yaşayan 51 yaşındaki Pekşen Baysal, geçimini hamallık ve araç yıkama işleriyle sağlıyor. Ancak onu diğerlerinden ayıran, hayatına yön veren temel bir prensibi var: “Kul hakkı yememek!” Bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı olan Baysal, geçtiğimiz günlerde yolda bulduğu ve içinde yaklaşık 40 bin TL değerinde altın bulunan kutuyu bir an bile düşünmeden polise teslim etti.

Dakikalarca Tek Teker Üzerinde İlerledi, Trafik Felç Oldu: O Anlar Kamerada!
Dakikalarca Tek Teker Üzerinde İlerledi, Trafik Felç Oldu: O Anlar Kamerada!
İçeriği Görüntüle

Oğluyla birlikte pazara gitmek üzere Tufanpaşa Mahallesi Şıh Efendi Bulvarı'nda yürüyen Baysal, kaldırım kenarında yerde duran küçük bir kutu fark etti. Yanına yaklaşıp kutuyu açtığında, içinde 5 adet çeyrek altın olduğunu gördü. Kutunun kuyumcuların altın verirken kullandığı türden olduğunu fark eden Baysal, oğlunu eve bırakıp doğruca en yakın polis merkezine gitti ve altınları tutanakla teslim etti.

"Vicdanım rahat değilse, o para bana haramdır"

Altınları karakolda teslim ettikten sonra gazetecilere konuşan Pekşen Baysal, “Polis sayarak altınları kayıt altına aldı. Ben bulduğumu teslim ederim. İstersem gidip bağış gibi birine de verebilirim ama vicdanım buna el vermez. Bu yaşıma kadar bir lokma kul hakkı yemedim. Bu da kul hakkı, başka bir şey değil” diyerek, duruşunu açıkça ortaya koydu.

Amca Nasihati Hayat Felsefesi Oldu

Pekşen Baysal’ın bu duyarlılığı bir tesadüf değil. Çocukluk yıllarında amcasının verdiği bir öğüt, onun için adeta hayat rehberi olmuş. "Amcam bana hep derdi ki: ‘Yolda ne bulursan bul, mutlaka polise teslim et. Sakın kul hakkı yeme, kendi alın terinle kazandığını ye.’ Bu nasihatı hiçbir zaman unutmadım. Bugüne kadar ne bulduysam karakola götürdüm" diyerek, aldığı aile terbiyesinin önemine dikkat çekti.

Daha Önce de Defalarca Para ve Altın Buldu

Bu olay Baysal’ın başına ilk kez gelmiyor. Geçmişte de sokakta ya da yolda para ve altın bulduğunu ve her seferinde sahibine ulaştırmak için çabaladığını belirten Baysal, “Daha önce 2.500 TL buldum, 3.000 TL buldum. 2-3 ay önce de 800 TL buldum. Hepsini karakola götürüp teslim ettim. Tutanağını tutup teslim alıyorlar. Bana ‘Senin gibi dürüst insan kaldı mı?’ diyen çok oldu ama ben sadece içim rahat olsun istiyorum. Kul hakkı yemeden yaşamak lazım” şeklinde konuştu.

Zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Baysal, dürüstlüğü sadece sözde değil, yaşam tarzı olarak benimsemiş. Üç çocuk babası olan Baysal, bir kızının öğretmen olduğunu, diğerinin diş hekimliği fakültesinde okuduğunu, küçük çocuğunun ise hâlâ yanında olduğunu belirtti.

“Çocuklarımı alın terimle, helal kazancımla büyütüyorum. Kolay değil ama bunun gururunu yaşıyorum. Onlara da hep şunu öğrettim: Haram lokma yeme, kimsenin hakkını yeme. İnsan gece başını yastığa rahat koysun yeter” diyerek hem kendi hayatına hem de çocuklarına örnek olan bir duruş sergiliyor.

“Cebim boş olabilir ama vicdanım tertemiz”

Pekşen Baysal’ın bu davranışı sosyal medyada ve yerel halk arasında büyük takdir topladı. Maddi zorluklar içinde yaşasa da, dürüstlüğüyle gönüllerin zengini olan Baysal, belki de günümüz dünyasında nadir rastlanan bir erdemin canlı temsilcisi.

Kaynak: İHA