Sekiz yıldan buyana uygulanan kalıcı yaz saati faturalara enerji israfı olarak yansıdı. Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Prof. Dr. Alkan Alkaya, özellikle okula giden çocukların bu durumdan ciddi şekilde etkilendiğini kaydederek şunları söyledi:
"Yaz saati uygulaması, herhangi bir ülkede veya bölgede gün ışığından, sabahları daha az, öğleden sonra daha çok yararlanmak üzere, periyodik olarak, saatlerin belirli bir miktarda değiştirilmesidir. Genellikle, bu uygulama kapsamında saatler ilkbahar başlangıcında bir saat ileri, sonbaharda ise bir saat geri alınır. Ülkemizde 2016 yılından itibaren “kalıcı yaz saati uygulaması” başlatılmıştır ve 8 yıldır da devam ettirilmektedir. Bu uygulama ile daha önce dâhil olduğumuz GMT+2 dilimini terk ederek tüm sene boyunca GMT+3 dilimini kullanmış oluyoruz. Kalıcı yaz saati uygulaması 2016 yılında gündeme geldiğinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından hazırlanan “Yaz Saati Uygulaması Güneş Işınımı, Güneşlenme Süresi ve Elektrik Tüketim Verilerine Bağlı Olarak Analizi ve Modellemesi” adlı rapor referans gösterildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı rapora dayanarak yeni uygulamanın gerek elektrik tüketimi açısından tasarruf sağladığı, gerekse aydınlıkta kalma süreleri açısından daha olumlu olduğunu açıkladı"dedi.
"BU UYGULAMADAN VAZGEÇİLSİN"
Kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimine de yansıdığını kaydeden Alkaya, "Kalıcı yaz saati uygulamasının ilk döneminde 2016’nın Kasım ve Aralık, 2017’nin Ocak, Şubat ve Mart aylarının elektrik tüketimleri incelenmiş, Elektrik Mühendisleri Odamızın o dönem yapmış olduğu hesaplamalarına göre; söz konusu dönemlerde bir önceki yılın aynı aylarına göre; elektrik tüketiminde 7 milyar kilowatt saat (kWh) düzeyinde artış yaşandığı tespit edilmişti. Aradan gecen 8 yılda uygulamanın tasarruf sağladığına ilişkin yetkililerin söylemleri dışında herhangi bir tespit yapılamamıştır. Gün ışığından daha az faydalanıldığı bu durumda konutlarda aydınlatma ve ısıtma için fazladan
enerji tüketimi söz konusudur. Enerji maliyetlerinin arttığı, derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, konut faturalarının üzerindeki bu yükün kaldırılması her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. Öğrencilerin karanlıkta yollara düşmesi, trafiğin karanlık saatlerde yoğunlaşması gibi toplumsal ve sosyal sorunlar da yaşanmaktadır. Başta çocuklar, yaşlılar ve engelliler olmak üzere yurttaşların hayatını zorlaştırdığı açık olan bu uygulamaya derhal son verilmelidir.
Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şubesi olarak, kalıcı yaz saati uygulamasının enerji tasarrufu konusundaki mutabık kalınamayan bilimsel ve teknik sonuçlarını bir yana bırakarak, seçilen saat diliminin (GMT +3) yanlış olduğunu, bunun çocukların karanlıkta okula gitmek zorunda kalması, karanlıkta uyanmanın neden olduğu kronik hastalık riskleri gibi ülke gerçekleriyle uyuşmadığını bir kez daha tekrarlıyoruz. Saat uygulamasında, ya Sanayinin ve nüfusun yoğun olduğu (GMT+2)'nin ya da ülkenin coğrafi konum olarak ortasına yakın olan (GMT+2,5) diliminin seçilmesini öneriyoruz" dedi.