İnsan her zaman bir şeyler öğrenir. Öğrenilen her bilginin kendine özgü yararlı tarafı vardır.
Dilerim bir daha görmeyiz ama bu depremden birçok konuda bilgi sahibi olduk.
Asıl görevleri felaket zamanında yardım yapmak olan iki kurum hakkında çok şey öğrendik.
Bu kurumlar Afad ve Kızılay.
Afad'ın asıl görevinde ne kadar yeteneksiz, elemanlarının ne kadar eğitimsiz ve koordine yeteneğinden yoksun olduğunu öğrendik.
Asıl koordine görevini yapması için, olaydan en kısa bir zaman sonra deprem bölgesinde yerini almasını gerekirken, aradan iki gün geçtikten sonra olay yerine geliyor.
Koordine bozuk, depremzedelerin bir kısmı moloz altında can çekişirken kurtarıcı bekliyor.
Yüz binlerce insan yıkıntı altında.
On binlercesi zamanında müdahale edilemediğinden ölmüş ve yüz binden fazla yaralı var.
Zamanında deprem bölgesine girip müdahale edemediği gibi, koordinasyon konusunda da yeteri kadar becerikli olmadığı anlaşıldı.
Afad elemanlarının eğitimsizliği ve yeteneksizliği bu deprem sırasında tamamı ile ortaya çıktı.
Toplumun nazarında sınıfta kaldı.
Kızılay'a gelince, bu daha farklı bir ve farklı sorunları olan bir kurum.
Hazır çadırları, gıda maddesi ve başka malzemeleri sattığı söyleniyor.
İlkokul öğrencileri kumbarasında biriktirdiği üç beş lirayı, okulda kendisine verilen Kızılay'ın zarflarına koyar, okula getirip Kızılay'a yardım ederdi.
Elindeki hazır çadırları ihtiyaç olanlara vermiyor, satarak paraya çeviriyor ve bu paralarla çadır malzemesi alacağını iddia ediyor.
Hayır kurumunun elindeki hazır yardım malzemesini satıp parası ile yeniden çadır üretmek nerede ve hangi ülkede görülmüş?
Kızılay sanki ticaret şirketi.
Birçok ülkede bun benzer kurumlarda çalışanlar asla maaş almaz ve personel gönüllü çalışır.
Ülkemizde ise kurumun üst düzey personeli maaşlı hem de yüksek düzeyde maaş alıyorlar.
Kurumlar siyasal duruma getirilmiş ve asil görevini yapamaz duruma gelmiştir.
Deprem bölgesine zamanında gelseler, şimdi aramızda ölenlerin binlercesi belki de sağ olacaktı.
Bu iki kurum siyasetten tamamı ile arındırılmalı ve asıl görevlerini yerine getirmelidir.
Bu depremde görülen aksaklıklardan ders çıkarmak zorundayız.
Maalesef, bir bu olaydan değil, başımıza gelen birçok olaydan ders çıkarmadan, sanki hiçbir şey olmamış gibi hayata devam ediyoruz.
Bir süre sonra benzer doğal olaylarla karılaşıyoruz.
Yetkililer, bir yıl içerisinde konut sorunun çözüleceğini söylüyorlar.
İznik, İzmir ve Elazığ depremlerinin sorunları çözüldü mü?
Bu doğal afetler bile maalesef siyasete malzeme yapılmaya çalışılıyor.
Bu kurumlar siyasete asla malzeme olmamalı ve olamaz. Asıl görevini yerine getirmeli. Küçük yaşta öğrencelere Kızılay zarfları dağıtırdık, onlarda içerisine para koyarlar getirirlerdi Böylece yardım ederlerdi. Sınıflarda Kızılay Kolu Başkanı olmak için çocuklar bir birleriyle adeta yarışırlardı.
Afad ve Kızılay bütün siyasetten arındırılmalı ve asıl sorumluluk alanlarında çalışmalı.
