Barış Eroğlu
MİLLİ BAYRAMLAR

Yazı Tarihi : 21.05.2023
 E-Mail :

 

MİLLİ BAYRAMLAR

‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

30 Ağustos Zafer Bayramı’

Gururun ve onurun günleri…

 

Milli Bayramlar ulusumuzun tarihinde yaşanan önemli olayların anıldığı, atalarımızın kahramanlıklarının hatırlandığı, unutulmaması gereken günlerdir…

İzmir’in işgalinin ardından Mustafa Kemal’in harekete geçerek ‘Kurtuluş Savaşını’ başlattığı 19 Mayıs günü bir milletin kaderinin değiştiği gündür.

19 Mayıs gününün önemini anlamak için düşman işgali altında yaşanan karanlık günleri anlamak gerekir. Atatürk’ün karanlığa karşı yol aldığı Bandırma vapurunda dalgaların arasında umuda kapılmak gerekir.

Bir milletin azim ve kararlılığı ile bağımsızlığa ulaşabileceğinin en önemli göstergesidir.

 

23 Nisan ‘Egemenliğin Millete’ teslim edildiği gündür. Kula kulluğun son bulduğu, bir milletin kendi kaderini belirlemek için ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde toplandığı gündür.

 

30 Ağustos Zafer’dir. Düşmanın yel olup kaçtığı, 19 Mayıs’ta başlayan kurtuluş mücadelenin zafere ulaştığı gündür.

29 Ekim ise ulusun egemenliğinin cumhuriyet ile taçlandırıldığı, halkın kendi kendisini yönetmeye başladığı gündür. Yeni bir dönemin başlangıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum günüdür.

 

Milli Bayramlarımız geçmiş ile gelecek arasında kurulan köprüdür. Millî Mücadelemizin kahramanları ile gençleri buluşturan sevgi ve saygı bağıdır.

Ülkemizi bağımsızlığa kavuşturan ulusal kurtuluş mücadelesini ve o mücadelenin kahramanlarını öğrencilerimize anlatmak; ülkemizin hangi zorluklarla kurulduğunu onlara öğretmek, bizlerin rahat yaşaması için atalarımızın canlarını ortaya koyduğunu bu mücadeleyi yüceltmek hepimizin görevidir.

 

Millî Mücadelemizi itibarsızlaştırmaya çalışanların art niyetlilerin emellerine karşın milli bayramlarımızın coşkuyla kutlanması, kalbi ülkesi için çarpanlara güven verirken dahili ve harici bedhahlara da korku salacaktır.

 

Yazımı Ulu Önderimizin Gençliğe Hitabesi ile sonlandırmak istiyorum:

 

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

 Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

  Mustafa Kemal Atatürk

 

 


  YAZARIN ARŞİVİ
 
ARAMA
BUGÜN İMECE
SOSYAL MEDYA





Gündem'den TSE ekipleri, dış tetkik sürecini tamamladı TSE ekipleri, dış tetkik sürecini tamamladı