Muhalif duruşu ve sert eleştirel karikatürleriyle bilinen Leman dergisi, bu kez adli bir sürecin odağında. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, dergi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi kapsamında “dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kararını kamuoyuna duyuran isim ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç oldu.
Adalet Bakanı Tunç: “Hiçbir Özgürlük, İnançlara Saygısızlık Hakkı Vermez”
Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Bakan Tunç, “İnançlarımıza yönelik saygısızlık asla kabul edilemez” ifadelerini kullanarak, soruşturmanın gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
“Bir mizah dergisi tarafından Peygamber Efendimizin karikatürünün çizilmesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi gereğince ‘dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan adli soruşturma başlatılmıştır. Hiçbir özgürlük, bir inancın kutsallarını çirkin bir şekilde mizah konusu yapma hakkı tanımaz.”
Tunç ayrıca, söz konusu karikatürün yalnızca dini değerlere değil, “toplumsal barışa” da zarar verdiğini savundu. “Milyonlarca Müslümanın inançlarını hiçe sayan bu provokasyon girişimine karşı gerekli hukuki adımlar gecikmeksizin atılacaktır.” diyerek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
Leman Daha Önce de Hedef Alınmıştı
Türkiye'nin en eski mizah dergilerinden biri olan Leman, geçmişte de benzer gerekçelerle siyasi ve toplumsal tepkilere maruz kalmıştı. Özellikle siyasal iktidarı eleştiren karikatürleriyle sık sık hedef gösterilen dergi, zaman zaman yargı süreçleriyle de karşı karşıya kalmıştı. 90’lı yıllardan bu yana yayın hayatını sürdüren Leman, pek çok karikatürist için bir ifade platformu olmayı sürdürürken, kimi zaman da sansür tartışmalarının odağına yerleşti.
Tartışma Basın Özgürlüğü ve Dini Değerler Arasında
Soruşturmanın ardından sosyal medyada ve kamuoyunda basın ve ifade özgürlüğü ile dini değerler arasındaki sınır tartışmaları yeniden alevlendi. Bazı kesimler soruşturmayı "sansür ve baskı" olarak nitelerken, diğer kesimler ise dini değerlerin korunması gerektiğini savunuyor.
Özellikle TCK 216. madde kapsamında açılan davalar, zaman zaman muğlaklık tartışmalarına da yol açıyor. Söz konusu maddenin ifade özgürlüğünü kısıtlamaya açık olup olmadığı, hukukçular arasında da farklı yorumlarla değerlendiriliyor.
