Gezi Parkı davası kapsamında “etki ajanlığı” ve “hükümeti ortadan kaldırmaya yardım etmek” suçlamalarıyla Ocak ayında tutuklanan menajer Ayşe Barım hakkında, avukatları yeni bir tahliye başvurusunda bulundu. Avukatlar Deniz Ketenci ve Aslı Kibar tarafından İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, Barım’ın son olarak 5 Haziran’da koğuşunda baygın halde bulunduğu ve hayati risk taşıdığı belirtildi.
“Elektrik kesilmiş gibi, her şey bir anda gitti”
Dilekçeye göre Barım, 5 Haziran sabahı infaz memurları tarafından yerde baygın olarak bulundu. Revire kaldırılan Barım, durumu şöyle anlattı:
“Elektrik kesintisi gibi bir anda her şeyin gittiğini, hiçbir his olmadan yaşamla bağının koptuğunu hissettim. Uyanmaya başladığımda sesleri hayal meyal duyuyordum, yüzüme su atılmıştı.”
Barım’ın tansiyonunun yüksek çıktığı ve durumunun revir hekimi tarafından tutanak altına alındığı aktarıldı.
Açık kalp ameliyatı ertelenmişti
Avukatlar, müvekkillerinin hipertrofik kardiyomiyopati teşhisi aldığını ve tutuklanmadan önce açık kalp ameliyatının planlandığını hatırlattı. Ancak tutukluluk nedeniyle bu ameliyatın yapılamadığı, mevcut sağlık durumunun hızla kötüleştiği vurgulandı.
Doktor raporu: Ani kardiyak ölüm riski var
Avukatların mahkemeye sunduğu İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi’nin 9 Mayıs tarihli sağlık kurulu raporunda, Barım’ın “ani kardiyak ölüm riski” taşıdığı oy birliğiyle belirtiliyor. Avukatlar, bayılma gibi semptomların hastalığın ilerlediğine işaret ettiğini kaydederek, cezaevi koşullarının bu riski daha da artırdığını ifade etti.
“Hayati risk açık, tahliye edilmesi gerekir”
Dilekçede ayrıca cezaevi ortamının hijyenik olmaması, doğru beslenememe, uykusuzluk ve stresin sağlık durumunu daha da kötüleştirdiği belirtildi. Avukatlar, sağlık kurulu raporunun beklenmeden tahliye kararı verilmesi gerektiğini vurguladı:
“Tutuklama halinin ivedilikle sona erdirilerek, sağlık kurulu raporu beklenilmeksizin tahliyesi ya da adli kontrol hükümleriyle serbest bırakılması gerekmektedir.”