Mersin Üniversitesi, kamu binalarında enerji verimliliği sağlamak amacıyla başlattığı GES projesi kapsamında kampüs içerisindeki çeşitli yapıları güneş enerjisi sistemleriyle donattı. Proje, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarının desteği ve Dünya Bankası finansmanıyla yürütülüyor.
Yaklaşık 400 milyon TL’lik yatırım bütçesiyle hayata geçirilen proje kapsamında üniversite, yıllık enerji tüketiminin önemli bir kısmını kendi ürettiği temiz enerjiyle karşılamayı hedefliyor. İlk etapta Tıp Fakültesi Hastanesi ve Mimarlık Fakültesi otoparkları ile bazı idari binalar güneş panelleriyle donatıldı. Sistemin ilk üç ayında elde edilen veriler, yaklaşık 1,9 milyon kWh’lik üretim ve buna bağlı olarak 11 milyon TL’lik tasarruf sağlandığını gösteriyor.
Kamu Binalarında Enerji Dönüşümüne Model Olabilir
GES kurulumlarının yalnızca enerji üretimiyle sınırlı kalmadığını belirten üniversite yetkilileri, projenin aynı zamanda mekanik altyapıların modernizasyonunu da kapsadığını ifade ediyor. Binalarda kullanılan ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemleri daha verimli teknolojilerle değiştiriliyor. Ayrıca, bina otomasyon sistemleri sayesinde enerji tüketimi otomatik olarak kontrol altına alınarak israfın önüne geçiliyor.
Uzmanlara göre, Mersin Üniversitesi'nin attığı bu adım, yalnızca üniversite ölçeğinde değil; diğer kamu kurumları için de örnek teşkil edebilecek nitelikte. Proje, Türkiye’de kamu yapılarının enerji üretim potansiyelinin değerlendirilmesi açısından stratejik bir model sunuyor.
Eğitim ve Uygulama Süreci Birlikte Yürütülüyor
GES sistemlerinin kurulumu, aynı zamanda üniversite bünyesindeki ilgili akademik birimlerle eş zamanlı yürütülüyor. Mühendislik Fakültesi öğrencileri, sistemlerin kurulum ve izleme süreçlerinde aktif görev alarak saha deneyimi kazanıyor. Bu durum hem akademik hem mesleki gelişim açısından uygulamalı öğrenme fırsatı sunarken, üniversite-sanayi iş birliğini de güçlendiriyor.
Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, konuya ilişkin değerlendirmesinde projeyi yalnızca teknik bir yatırım olarak değil, “geleceğe yönelik stratejik bir kazanım” olarak tanımladı. Yaşar, üniversitenin enerji üretiminde kendi kendine yetebilecek kapasiteye ulaşmasının sadece bütçesel değil, çevresel ve eğitsel kazanımlar da barındırdığını vurguladı.
Enerji Kültürünün Dönüşümüne Katkı Sunuyor
Mersin Üniversitesi’nin yürüttüğü bu proje, Türkiye genelinde yükseköğretim kurumlarında giderek artan sürdürülebilirlik çalışmalarının önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Enerji politikalarının yalnızca merkezi yönetimlerin değil, yerel ve kurumsal aktörlerin de sorumluluğunda olduğuna işaret eden bu adım, enerji kültürünün yerleşmesine katkı sunuyor.
Güneş enerjisine dayalı bu yatırım, yalnızca çevreci bir yaklaşım değil; aynı zamanda kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı açısından da dikkat çekici bir örnek niteliği taşıyor. Üniversite yönetimi, ilerleyen dönemde GES kurulumlarının kampüs genelinde yaygınlaştırılacağını ve elde edilen verilerin akademik çalışmalara da entegre edileceğini bildirdi.
