Ankara’nın Kalecik ilçesi, sabah saat 08.24’te meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremle sallandı. Depremin yerin yaklaşık 11 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Kısa süreli panik ve tedirginlik yaratan bu sarsıntı, özellikle Kalecik ve çevre köylerde hissedildi. İlk belirlemelere göre can kaybı ya da ciddi bir hasar yaşanmadı, ancak bölge halkında endişe oluştu.
Prof. Dr. Naci Görür’den Önemli Değerlendirme
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, depremi “ters fay nitelikli Çankırı Fay zonu üzerinde meydana gelen sığ bir deprem” olarak tanımladı.
Prof. Dr. Görür açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Dağdemir-Kalecik/Ankara’da 4,1 sığ bir deprem oldu. Deprem ters fay nitelikli Çankırı Fay zonu üzerinde. Bu zon büyüklüğü 7’ye varan deprem üretebilir. Yaklaşık kuzey yönlü ve Kırşehir Masifinin batı sınırını oluşturuyor. Geçmiş olsun."
Bu açıklama, bölgedeki depremsellik ve olası riskler konusunda dikkatleri yeniden çekti.
Çankırı Fay Zonu ve Deprem Riski
Uzmanlar, Çankırı Fay zonunun ters fay yapısına sahip olduğunu ve kuzey yönlü bir doğrultuda uzandığını belirtiyor. Ters faylar, yer kabuğu üzerinde üst blokların alt bloklara göre yukarı hareket ettiği faylar olarak biliniyor ve büyük enerji birikimlerine yol açabiliyor. Prof. Dr. Görür’ün vurguladığı gibi, bu fay zonu 7 büyüklüğüne kadar deprem üretebilecek potansiyele sahip.
Bölgede geçmişte de benzer büyüklükte sarsıntılar meydana gelmiş olsa da, uzmanlar daha büyük depremler için hazırlıklı olunması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, Kalecik ve çevresindeki yerleşim alanlarında yapı güvenliği ve deprem bilincinin artırılması önem taşıyor.
Vatandaşlar Ne Yapmalı?
Depremin ardından yetkililer, vatandaşları paniğe kapılmamaları, gerekli durumlarda güvenli alanlara yönelmeleri ve özellikle eski ya da riskli binalarda dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ayrıca, olası artçı sarsıntılar için hazırlıklı olunması gerektiği vurgulandı.
Kalecik’teki bu 4.1 büyüklüğündeki deprem, günlük yaşamı ciddi anlamda etkilemese de, bölge halkına deprem riskini hatırlatarak, olası daha büyük depremler konusunda tedbir alınmasının önemini bir kez daha gösterdi.