Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Milliyetçi Hareket Partisi'ni (MHP) ziyaret etti. TBMM'deki bu kritik buluşma, siyasette diyalog ve müzakere zeminlerinin yeniden canlandırıldığı bir döneme denk geliyor.
DEM Parti heyetini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Meclis kapısında karşıladı. Bahçeli’nin bu jesti, siyasi kulislerde “diyaloğa açık bir sembolik adım” olarak yorumlandı. Bahçeli’nin yanında MHP Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız ve Celal Adan da hazır bulundu.
DEM Parti heyetinde ise parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan yer aldı. Heyete, TBMM Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli de eşlik etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede, Türkiye’nin güncel siyasi gündemi, Meclis çalışmaları, yeni anayasa tartışmaları ve demokratikleşme adımları gibi konuların ele alındığı öğrenildi.
Yeni Anayasa Gündemi Masada
Görüşmenin odak noktalarından birinin, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un yürüttüğü “yeni anayasa” temasları çerçevesinde şekillendiği düşünülüyor. DEM Parti, yeni anayasa sürecinde demokratik ilkelerin ve toplumsal uzlaşının esas alınması gerektiğini sık sık vurgularken, MHP ise bu konuda “milli ve üniter yapıdan taviz verilmemesi” görüşünü savunuyor. İki partinin farklı siyasi pozisyonlarına rağmen Meclis çatısı altında karşılıklı temas kurması, Türkiye siyasetinde “müzakere kanallarının canlılığı” açısından dikkat çekici bulunuyor.
DEM Parti, AKP ile de Görüşecek
DEM Parti heyeti, yarın da TBMM’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) grubuyla görüşecek. Siyasi gözlemciler, bu görüşmelerin sadece anayasa gündemiyle sınırlı olmayabileceğini; yerel yönetimlere ilişkin talepler, Kürt sorununun demokratik çözümü ve Meclis’teki işleyişe dair önerilerin de masaya yatırılabileceğini belirtiyor.
DEM Parti’nin Meclis içinde yürüttüğü bu temas trafiği, partinin “diyalog ve çözüm” politikasının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki günlerde bu görüşmelerin sonuçlarının kamuoyuna yansıyıp yansımayacağı ve anayasa sürecinde nasıl bir yol haritası izleneceği merak konusu.
