Diyanet İşleri Başkanlığı, 2 Mayıs tarihli cuma hutbesinde kadın ve erkekler arasındaki arkadaşlık ilişkilerini, dijital medya içeriklerini ve LGBTİ+ bireyleri hedef aldı. Hutbede, “Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak” gibi kavramların zinayı meşrulaştırma çabası olduğu savunulurken, eşcinsellik için “Lût Kavmi’nin helakına neden olan sapkınlık” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca, telefonlar ve medya aracılığıyla yayılan “gayrimeşru görüntüler”, tiyatro ve diziler gibi sanat ürünleri ile evlilik siteleri de “zina yolları” arasında sayıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bugünkü Cuma Hutbesi’nde kadın erkek arkadaşlıklarını hedef aldı. “Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez. ‘Gönül ilişkisi, yasak aşk, gençlik hevesi, düzeyli birliktelik’ gibi sözlerle zinayı meşrulaştırmak, harama giden yola kapı aralamaktır” ifadelerinin yer aldığı açıklamada

Sokak Hayvanlarının Kaderi 7 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi’nde Belirlenecek Sokak Hayvanlarının Kaderi 7 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi’nde Belirlenecek

“Hele hele özgürlük adıyla bütün dünyaya dayatılmaya çalışılan ve Lût (a.s)’ın kavmini helake sürükleyen eşcinsellik ise Allah’ın lanetlediği bir sapkınlıktır, haramdır, büyük bir günahtır” denilerek LGBTİ bireyler hedef gösterildi.

Cuma hutbesinde şu ifadeler yer aldı:

“Akıllı telefonlar, dijital araçlar ve medya aracılığıyla evlerimize ve ceplerimize kadar giren gayr-i meşru görüntüler, zinaya giden yolları kolaylaştırmaktadır. İslami ve insani değerleri hiçe sayan müstehcen reklamlar, sanat adı altında yapılan gayr-i ahlaki tiyatro, sinema ve dizi filmler, zinayı meşru göstermeye çalışmaktadır. Dijital mecralarda yaygınlaşan, evlilik müessesesini istismar eden sohbet ve evlilik siteleri, gençleri evlilikten uzaklaştırmakta, zinaya sürüklemektedir. Dostluk ve dertleşme gibi düşüncelerle başlayan kadın erkek arkadaşlıkları kişileri, zina batağına çekmektedir. Hâsılı, göz, harama baka baka; kulak, günahı dinleye dinleye; dil, kötülüğü konuşa konuşa zinaya alışmakta, sonrasında bu çirkin fiili işlemek sıradan hale gelmektedir. İnsan onurunu ayaklar altına alan zinanın ve ona götüren yolların magazin programlarına malzeme olması asla kabul edilemez. Çok nadir görülen çirkin bir hadisenin, çarpık bir ilişkinin, bazı gündüz kuşağı programlarında, sinema ve dizilerde reyting uğruna haftalarca gündemde tutulması, toplumun dini ve ahlaki değerlerini hiçe sayan büyük bir sorumsuzluktur. Aile birliğine zarar veren zinayı işleyenlerle, bunların yaptığı kötülükleri ekranlara taşıyan ya da sosyal medyada paylaşanlar aynı günahın ortaklarıdır.”

Kaynak: Haber Merkezi