Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı, 24 Mayıs 2025’te demokrasi ve sosyal adalet mücadelesinin küresel boyutta tartışıldığı bir zemin olurken, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’ndan gelen mektup toplantıya damga vurdu.

Toplantının ikinci gününün açılışında mektubu okuyan CHP Genel Sekreteri ve Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, İmamoğlu’nun kaleme aldığı güçlü mesajı katılımcılarla paylaştı.

SON DAKİKA! Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler Yeniden Gözaltına Alındı
SON DAKİKA! Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler Yeniden Gözaltına Alındı
İçeriği Görüntüle

“Türkiye’de Demokratik Gerilemenin Son Noktası Yaşanıyor”

İmamoğlu, demokrasiye yönelik tehditleri anlatırken Türkiye’deki baskıcı siyasi süreci şu sözlerle tanımladı:

“Bugün demokrasi, eşitlik ve sosyal adalet, dünyanın dört bir yanında ağır saldırıya uğruyor. Türkiye’de yıllardır süren demokratik gerilemenin son noktası ise, millet iradesinin hiçe sayılması, hukuken dayanaksız gerekçelerle, ben dahil belediye başkanlarımızın ve pek çok yol arkadaşımızın tutuklanmasıdır.”

Bu sürecin bireysel değil, kolektif bir iradeye yönelik olduğunu vurgulayan İmamoğlu şöyle devam etti:

“İstanbul halkının oylarıyla üç kez seçilmiş bir belediye başkanı ve 23 Mart’ta Türkiye genelinde gerçekleştirilen partimizin ön seçiminde 15,5 milyon yurttaşın oyuyla belirlenmiş cumhurbaşkanı adayı olarak, milyonlarla demokrasi ve adalet talebinde buluştuğum için siyasi tutukluyum.”

“Bu Saldırılar, Yarının Halk İradesine Yönelik”

İmamoğlu, yaşanan baskıların yalnızca kişisel değil, geleceğe dair sistematik bir müdahale olduğunu vurguladı:

“Bu saldırı demokrasiye, halkın iradesine ve bir sonraki seçimin adil gerçekleşmesini bugünden engelleme çabasıyla, yarının halk iradesine yönelik bir saldırıdır. Ne özgür ve adil gelecek kararlılığımızı elimizden alabilirler ne de halkın iradesini zorbalıkla bastırabilirler.”

Katılımcı ve adil yönetimin İstanbul'da mümkün kılındığını söyleyen İmamoğlu, CHP’nin Türkiye genelinde birinci parti olmasının da halkın değişim isteğini gösterdiğini ifade etti:

“Halk, İstanbul’da olanın, Türkiye genelinde yaşanmasını istediğini açıkça ortaya koydu. 2024 yerel seçimlerinde, CHP’nin birinci parti olması, 19 Mart’tan bu yana meydanları boş bırakmayan milyonlar… Hükümetin korktuğu işte bu: yenilikçi siyaset anlayışımız ve yaklaşan iktidarımız.”

“Otokrasiler Geçmişte Yenildi, Yine Yenilecekler”

İmamoğlu’nun mektubunda en dikkat çeken cümle ise, otoriter yönetimlere karşı mücadeledeki kararlılığı simgeleyen şu ifadelerdi:

“Tarihin bize söylediği nettir: Otokrasiler yenilmez değildir. Geçmişte yenildiler, yine yenilecekler. Sosyalist Enternasyonal bunu çok iyi bilir.”

Şili, Portekiz, Güney Afrika ve Belarus örneklerini anımsatan İmamoğlu, bu ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de demokratik direnişin galip geleceğine inandığını belirtti.

“Gazze’de Açlık, Savaş ve Ölümle Mücadele Ediliyor”

Küresel adaletsizliklere de değinen İmamoğlu, savaşların ve popülist otoriter rejimlerin küresel barışa verdiği zararı şu sözlerle dile getirdi:

“Günümüzde, Suriye’de, Ukrayna’da ve Gazze’de halk, savaşın ve yokluğun pençesinde... Özellikle Gazze’de, Filistin halkı, sadece temel haklarından, topraklarından, evlerinden edilmedi. Şimdi engellenen yardımlar yüzünden, bir kez daha açlık ve ölümle karşı karşıya. Otoriter popülist rejimler, sadece kendi ülkelerini değil, küresel barışı da tehdit ediyorlar.”

“Türkiye’nin Dört Bir Yanında Aynı Ses Yankılanıyor”

Mektubunun sonunda Türkiye’nin farklı kesimlerinden yükselen adalet ve özgürlük sesine işaret eden İmamoğlu, bu mücadeleye katılan kesimlerin ortak sesi olduğunun altını çizdi:

“Türkiye, özgür bir gelecek isteyen gençlerin, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlara karşı direnen kadınların, traktörleriyle demokrasi konvoyu oluşturan çiftçilerin, adaletsizliğe karşı hakkını arayan emekçilerin ortak sesiyle yankılanıyor.”

Ve Bertolt Brecht’ten alıntıyla dayanışmanın altını çizdi:

“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz...”

Son cümleleri ise büyük bir kararlılığı ve umudu taşıyordu:

“Biliyoruz ki; bu sesi çoğaltan, demokraside ısrar eden, adaleti savunan, kalkınma ve sosyal adaleti inşa etme kararlılığını gösteren, daha iyi bir gelecek için omuz omuza mücadele eden milyonlar var oldukça, her şey çok güzel olacak…”

Katılımcılardan “Free İmamoğlu” Mesajı

Mektubun okunmasının ardından salonda bulunan delegeler, üzerinde “Free İmamoğlu” yazılı dövizleri kaldırarak İmamoğlu’na destek verdi. Bu sembolik destek, salonda uzun süre alkışlarla karşılandı ve İmamoğlu’nun mesajının yalnızca Türkiye’ye değil, uluslararası kamuoyuna da açık bir çağrı olduğu yorumlarını beraberinde getirdi.

Kaynak: Haber Merkezi