Mersin’in Erdemli ilçesinde geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yaşanan üzücü bir olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Merkez Mahallesi İbrahim Öngel Sokak'ta faaliyet gösteren bir kreşte, 5 yaşındaki D.T. adlı çocuk, öğretmen H.E. tarafından darbedildi. Bu darp sonucu çocuğun epilepsi nöbeti geçirmesi üzerine aile durumu öğrenerek hukuki süreci başlattı. Aile, olayın ardından mahkemeye başvururken, dava sonucunda verilen ceza kararı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı aile tarafından yeterli bulunmadı ve istinafa taşındı.
Olayın Seyri ve İlk Müdahale
İddiaya göre, 52 yaşındaki kreş görevlisi H.E., D.T.'ye vurmakla kalmayıp, diğer çocuklara da kötü muamelede bulundu. Çocuğun epilepsi nöbeti geçirmesi üzerine kreş yönetimi, önce aileye “çocuğun bir rahatsızlığı mı var” şeklinde bilgi verdi. Bu belirsiz ifade sonrası anne Cemre T., çocuğunu kendi imkanlarıyla hastaneye götürerek muayene ettirdi. Ardından kreşe giderek yaşananları öğrenmek isteyen anne, kamera kayıtlarını görmek istedi. Ancak kreş yetkilileri aileye bu görüntüleri izletmekten kaçındı. Bunun üzerine anne polise giderek resmi şikayette bulundu.
Kamera Görüntüleri Şiddeti Belgeledi
Savcılık talimatıyla polis tarafından yapılan incelemede, kreşin güvenlik kameralarındaki görüntüler elde edildi ve detaylıca incelendi. Kamera kayıtlarında öğretmen H.E.’nin çocuğa karşı hem fiziksel şiddet uyguladığı hem de kötü muamelede bulunduğu net şekilde ortaya çıktı. Bu görüntüler, davanın en önemli kanıtı olarak mahkemeye sunuldu.
Sanığın Savunması ve Mahkeme Kararı
Duruşmada savunma yapan H.E., “Görüntülerde çocuğa dokunduğum kısımlarda sevme amaçlı yaklaşmıştım, darp söz konusu değildir. Suçsuzum, beraatime karar verilsin” dedi. Ancak savcılık, hem ifade hem de kamera kayıtlarının sanığın suçlu olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme ise sanık H.E.’ye 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Anne Cemre T.’nin Tepkisi: “Gerekli Ceza Verilmedi”
Yaşananları anlatan anne Cemre T., yaşadığı süreci şöyle aktardı:
“Geçen yıl 17 Mayıs’ta ‘Kızınızın bir rahatsızlığı mı var?’ diye kurumdan telefon aldım. Sonrasında kurumda kızımın epilepsi nöbeti geçirdiğini anladım ve kendi imkânlarımla hastaneye götürdüm. Hastane çıkışı kuruma gidip kamera kaydını izlemek istedik, ancak önce izin vermediler. İzin verildiğinde ise kayıtların sadece bir kısmını izletebildim. Görüntüleri geri aldırmak isteyince kurum oldukça saldırgan bir tavır aldı. Ben de hemen karakola gidip şikayetçi oldum.”
İstinaf Süreci ve Talepler
Cemre T., mahkemenin verdiği karara itiraz ettiklerini ve dosyayı istinafa taşıdıklarını belirtti:
“İstinafa gitmemizin sebebi, kurumun ve olayda adı geçen diğer iki öğretmenin hiçbir ceza almamış olmasıdır. İlk başta dava takipsizlikle sonuçlandı, ancak daha sonra sadece darp eden kadın hakkında takipsizlik kararı kaldırıldı. Kadına verilen ceza ise indirimsiz üst sınırdan çok daha az oldu. 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi ama bu ceza hükmün açıklanması geri bırakılarak ertelendi. Bizce bu ceza yetersiz. İtirazlarımız devam ediyor, kurum sahiplerinin ve olayda adı geçen diğer öğretmenlerin de cezalandırılmasını istiyoruz.”
Toplumda Tepki ve Kreşlerde Denetim Gerekliliği
Bu olay, çocuklara yönelik şiddet iddialarının ve kreşlerde denetim eksikliğinin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ailelerin güvenle çocuklarını teslim edebileceği, şeffaf ve denetimli kurumların önemi tartışılırken, kamu kurumlarının bu tür olaylarda etkin soruşturma ve caydırıcı cezalar uygulaması gerektiği vurgulanıyor.
