İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında, Halk TV’nin sahibi ve iş insanı Cafer Mahiroğlu hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Mahiroğlu’na yöneltilen suçlamalar arasında “ihaleye fesat karıştırmak” ve “rüşvet vermek” gibi ağır ithamlar yer alıyor.
Emniyet birimlerinin de devreye girmesiyle birlikte Mahiroğlu’nun yurtiçindeki ve yurtdışındaki bağlantıları araştırma altına alındı. Soruşturmanın sadece bireysel bir suçlamadan ibaret olmadığı, kamu ihalelerinde oluşan çıkar ilişkilerini kapsadığı iddia ediliyor.
Cafer Mahiroğlu Kimdir?
Cafer Mahiroğlu, 1966 yılında Sivas’ta dünyaya geldi. İş hayatına genç yaşta atıldıktan sonra, 1990’lı yıllarda İngiltere’ye göç etti. Burada tekstil sektöründe başladığı yolculuk, onu kısa sürede İngiltere’de tanınan bir iş insanına dönüştürdü.
En dikkat çeken hamlesi, 2010 yılında iflas eden Select Fashion adlı kadın giyim markasını satın almasıyla oldu. 200’den fazla mağazaya sahip olan Select’i satın alarak İngiltere moda sektöründe adından söz ettirdi. Bu satın almayla birlikte Mahiroğlu, İngiltere merkezli tekstil yatırımlarıyla büyük bir ekonomik büyüklüğe ulaştı.
Türkiye'de ise daha çok Halk TV’yi 2020 yılında satın almasıyla tanındı. Mahiroğlu’nun Halk TV’yi satın almasının ardından kanalın yayın çizgisinde önemli değişiklikler yaşandı ve muhalif söylemiyle öne çıkan kanalın siyasi etkisi daha da arttı.
Siyasete yakınlığı ve özellikle bazı CHP’li belediyelerle olan ticari ilişkileri daha önce de kamuoyunun dikkatini çekmişti.
Ne Olmuştu?
Son gelişmeler, Cafer Mahiroğlu’nun iş ve medya kariyerine gölge düşürdü. Hakkında çıkarılan yakalama kararının gerekçesi olarak ihaleye fesat karıştırma ve rüşvet verme suçlamaları gösterildi. Soruşturma dosyasına göre Mahiroğlu’nun kamuya ait bazı projelerdeki ihale süreçlerine dışarıdan müdahalelerde bulunduğu ve bu süreçte çıkar sağladığı öne sürülüyor.
Şu ana kadar Mahiroğlu ya da Halk TV cephesinden konuya ilişkin herhangi bir resmî açıklama yapılmış değil. Ancak iddiaların ciddi olması, bu süreçte yeni gözaltıların da gelebileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Savcılık soruşturması sürerken kamuoyunda “medya gücü kullanılarak çıkar sağlama” iddiaları da tartışma konusu oldu.
İddialar Ne Anlama Geliyor?
Türk Ceza Kanunu’nda “ihaleye fesat karıştırmak” suçu, kamu ihalelerinde yasal süreçlerin dışına çıkılması, sonuçların manipüle edilmesi ve adil rekabetin engellenmesi anlamına geliyor. Bu suça ek olarak rüşvet iddiaları ise, kamu görevlilerine çıkar sağlamak için yasa dışı ödeme veya vaatlerde bulunulmasını kapsıyor.
Bu iki suçun bir arada bulunması, soruşturmanın sadece Mahiroğlu’yla sınırlı kalmayabileceğine işaret ediyor.
