Mersin’in Silifke ilçesinde, şehir merkezine yalnızca 4 kilometre uzaklıkta yer alan Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Anadolu topraklarında erken Hristiyanlığın kök saldığı nadir merkezlerden biri. Bir mağara kilisesi olarak inşa edilen yapı, hem tarihsel hem mimari açıdan önemli bir kutsal mekân olmasının yanı sıra, Hristiyan dünyasında kadın aziz kültünün de somut simgelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Azize Tekla'nın hikâyesi, M.S. 1. yüzyıla, Konya (antik adıyla İkonion) topraklarına uzanır. Aziz Pavlus’un öğretilerinden etkilenen genç Tekla, putperest düzene başkaldırdığı için hayatını tehlikeye atarak Silifke’ye göç eder. Bu bölgedeki mağaraya sığınarak inzivaya çekilen Tekla, burada uzun yıllar boyunca Hristiyan inancına hizmet eder. Rivayete göre, onu öldürmek isteyenler mağaraya geldiğinde kaya yarılır ve Tekla mucizevi şekilde ortadan kaybolur. Bu olay, mağarayı kutsal bir hac alanına dönüştürür.

Yeraltında Başlayan Ruhani Yolculuk

Mersin Aya Tekla Yeralti Kilisesi

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Tekla’nın yaşadığı ve inzivaya çekildiği mağaranın bulunduğu bölgede, M.S. 2.–3. yüzyıllarda gizli ibadet alanı olarak kullanılmıştır. Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu tarafından yasaklı olduğu dönemde, inananların gizlice toplandığı bu mekân, 4. yüzyılda bazilika planıyla genişletilerek resmi bir kiliseye dönüştürülür. Ardından 5. yüzyılda Bizans İmparatoru Zeno tarafından büyük ölçekli bir kilise yapısı daha inşa ettirilir. Böylece burası yalnızca bir inziva yeri değil, aynı zamanda Doğu Hristiyan dünyasının önemli hac duraklarından biri haline gelir.

Bir Hac Merkezi Olarak Meryemlik

Aya Tekla kompleksi, yalnızca bir kilise değil, aynı zamanda sarnıçlar, hamam yapıları, mezarlık alanları ve şapellerle desteklenen bir manastır yerleşkesidir. Hristiyanlığın serbest bırakılmasının ardından 4. yüzyıldan itibaren binlerce kadın ve erkek hacı, buraya akın etmeye başlar. Özellikle kadın hacılar için Aya Tekla, manevi bir rol modeli ve koruyucu figür olarak benimsenmiştir. Bu nedenle bölge, “Meryemlik” adıyla da anılmış ve maneviyatını koruyarak günümüze ulaşmıştır.
Dönemin önemli hacıları arasında 4. yüzyılda Roma’dan gelen kadın hacı Egeria ile Kapadokyalı ünlü teolog Gregoryos Nazianzos da bulunmaktadır. Bu isimler, ziyaretlerinde bölgedeki ruhani atmosferi ve ritüel pratikleri ayrıntılı şekilde kaleme alarak Aya Tekla'nın ününü Bizans coğrafyasının dört bir yanına yaymıştır.

Mimari Detaylar ve Korunan Kalıntılar

Mersin Aya Tekla Yeralti Kilisesi 1

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, yaklaşık 12x18 metre ölçülerinde, üç nefli bir bazilika planındadır. Doğal mağara yapısından faydalanılarak oluşturulan mekân, sonradan taş sütunlar ve kemerlerle desteklenmiş, apsis kısmı ise özgün yapısını günümüze kadar koruyabilmiştir.
Kompleksin yukarısında yer alan bazilika kalıntıları, hamam yapıları, su sarnıçları ve mezar alanları arkeolojik açıdan oldukça değerlidir. 1907 yılında Alman arkeolog Ernst Herzfeld tarafından belgelenen bu yapılar, 1977 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarafından sit alanı ilan edilmiştir. Günümüzde yalnızca yeraltı kilisesi ziyarete açıktır; diğer yapılar koruma altındadır.

Azize Tekla'nın Mirası Hala Yaşıyor

Katolik ve Ortodoks dünyasında kutsal kabul edilen Tekla, her yıl Eylül ayında düzenlenen özel ayinlerle anılmaya devam ediyor. Katolikler için 23 Eylül, Ortodokslar içinse 24 Eylül, Azize Tekla’nın anma günü olarak kutlanıyor. Hâlen Silifke’de gerçekleştirilen bu ayinlere yurtiçi ve yurtdışından inanç turizmi kapsamında birçok ziyaretçi katılıyor. ABD’nin Adana Konsolosluğu’nun da bu etkinliklere zaman zaman temsilci gönderdiği biliniyor.

Silifke’de Orman Yangını Kabusu: Vali Atilla Toros Sahada
Silifke’de Orman Yangını Kabusu: Vali Atilla Toros Sahada
İçeriği Görüntüle

Kutsal Manzara ve Kadın Ruhbanlığının Sembolü

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, yalnızca inanç değil, aynı zamanda feminist teolojinin tarihsel hafızasında da önemli bir yere sahip. Tekla, Hristiyanlık tarihinde resmi olarak havari unvanı alan ilk ve tek kadın olarak kabul edilmektedir. Onun yaşamı, erken dönem kadın ruhbanlığının simgesi olmuş, özellikle Bizans döneminde kadınların manastır kurma ve ibadet etme hakkını savunan figürler tarafından sahiplenilmiştir.
Mekan, ayrıca kutsal manzara (sacred landscape) kavramı açısından da özel bir örnektir. Aya Tekla kompleksi, doğa ile inancın birleştiği ve fiziksel mekânın kutsiyetle yeniden şekillendiği bir alan olarak, erken Hristiyan mimarisinin ruhunu yansıtmaktadır.

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi’ne Nasıl Gidilir?

Mersin Aya Tekla Yeralti Kilisesine Nasil Gidilir

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı olup, şehir merkezine yaklaşık 85 kilometre, Silifke merkezine ise yalnızca 4 kilometre uzaklıktadır. Kiliseye ulaşım hem özel araçla hem de toplu taşıma ile oldukça kolay ve erişilebilir durumdadır.

  • Özel araçla gitmek isteyen ziyaretçiler için en ideal rota, Mersin–Silifke D400 karayolunu takip ederek Silifke'ye varmak ve Taşucu yönüne ilerlerken yolun 4. kilometresinden sağa sapmaktır. Bu sapaktan sonra yaklaşık 1 kilometrelik asfalt yol sizi doğrudan Aya Tekla Ören Yeri girişine ulaştırır. Alanda araçlar için park yeri mevcuttur.
  • Toplu taşıma ile seyahat edenler ise öncelikle şehirlerarası otobüslerle Silifke Otogarı’na ulaşabilir. Buradan hareket eden 170 veya 172 numaralı şehir içi otobüs hatlarıyla “Ulugöz” durağında inilebilir. Bu duraktan kiliseye yürüyerek yaklaşık 10–15 dakikalık kısa bir yolculukla ulaşmak mümkündür. Ayrıca Silifke merkezden minibüs ya da taksi alternatifi de tercih edilebilir.
  • Bölgeye en yakın havalimanı ise Mersin Çukurova Havalimanı’dır. Hava yolunu tercih eden ziyaretçiler, havalimanından araç kiralayarak veya Silifke’ye otobüsle geçiş sağlayarak Aya Tekla’ya ulaşım sağlayabilir.

Ziyaret saatleri yaz döneminde (1 Nisan–1 Ekim) 08.00–19.00, kış dönemindeyse (1 Ekim–1 Nisan) 08.00–16.45 arasındadır. Müze Kart sahipleri için giriş ücretsizdir. Doğal mağara yapısı nedeniyle, zeminin kaygan olabileceği göz önünde bulundurularak rahat ve kaymaz tabanlı ayakkabılar tercih edilmesi önerilmektedir.

Mersin'de İnanç, Tarih ve Doğanın Kesişme Noktası

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, yalnızca bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda erken Hristiyan inancının, kadın ruhbanlığının ve Anadolu’nun kültürel zenginliğinin ortak kesişiminde duran bir miras alanıdır. İnzivayla başlayıp hac merkezine dönüşen bu yolculuk, Tekla’nın izinde bugün hâlâ binlerce insanı ruhani bir keşfe davet etmeye devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi