Muğla ve Aydın illeri arasında yer alan, biyolojik ve kültürel çeşitliliğiyle öne çıkan Latmos (Beşparmak) Dağları'nda Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesi için iş makineleri sahaya girdi. Almanya merkezli EN-2 firması tarafından yürütülen projeyi Türkiye’de EnerjiSA üstlenecek. Proje alanında 7 bine yakın ağacın kesileceği, milyonlarca yıllık kayaçların parçalanacağı bildirildi.

Depremlerin Ardı Arkası Kesilmedi... Naci Görür'den Korkutan 'Kütahya' Uyarısı: 'Bölge Geriliyor!'
Depremlerin Ardı Arkası Kesilmedi... Naci Görür'den Korkutan 'Kütahya' Uyarısı: 'Bölge Geriliyor!'
İçeriği Görüntüle

18 Türbinli RES Projesi İçin Yol Açılıyor

Başlangıçta 30 türbinli olarak planlanan RES projesi, arkeolojik sit alanlarına denk gelen noktaların tespiti sonrası 18 türbinle sınırlandırıldı. Arkeolojik değer taşıyan Eren Tepe, Suratkaya Luvi Yazıtları, Binkoyunağılları Kalesi ve Atavlusu Kalesi gibi bölgelerin proje dışında bırakılması, planın sadece kısmen küçültülmesini sağladı. Ancak buna rağmen doğa tahribatı büyük boyutta olacak.

Projeye karşı açılan dava ise Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından kaybedildi. Mahkeme kararının istinaf süreci de olumsuz sonuçlanınca saha çalışmalarına başlanabildi.

6 Bin 590 Ağaç Kesilecek, Endemik Türler Tehlikede

Latmos Platformu’nun açıklamasına göre Sakarkaya Köyü’nün Çağoluk Yaylası ile Kullar Köyü’nün Yaylacıkkır Beleni bölgesinde yaklaşık 6 bin 590 kızılçam ağacı kesilecek. Proje alanı içinde 10 endemik bitki türünün yanı sıra arıcılık faaliyetleri de bulunuyor. Bu durum, bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve geçim kaynakları açısından ciddi riskler yaratıyor.

Latmos Platformu, projenin “temiz enerji” adı altında doğaya ve kültürel mirasa zarar verdiğini vurgulayarak, “Bu bir enerji değil, doğa katliamıdır” açıklamasında bulundu.

Milyonlarca Yıllık Kayaçlar Parçalanıyor

Latmos’un jeolojik olarak 500-600 milyon yıllık kayalardan oluştuğu belirtilirken, RES projesi için bu doğal oluşumların da parçalanmaya başlandığı ifade edildi. Kaya resimleri, tarihi yazıtlar ve doğal oluşumlarla bilinen bu özel coğrafya, enerji projeleri uğruna geri dönülmez bir biçimde tahrip ediliyor.

Özellikle Latmos Ultra Maratonu’na sponsor olan aynı firmanın bu yıkımı gerçekleştirmesi, kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor.

ÇED Olumlu Kararları Tartışma Yarattı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, EN-2 firmasının Ege Bölgesi’ndeki dört farklı RES projesine “ÇED olumlu” kararı vermesi de kamuoyunda eleştiriliyor. Onay verilen projelerden biri olan Latmos’taki Falp RES, hem doğaya hem de kültürel değerlere yönelik en tartışmalı projeler arasında yer alıyor.

Latmos Dağları, antik çağlardan bu yana yerleşim görmüş, tarihi kaya resimleriyle arkeolojik öneme sahip bir bölge. Aynı zamanda barındırdığı endemik bitkiler, yaban hayatı ve arıcılık potansiyeliyle bölge halkı için de ekonomik anlam taşıyor. Ancak son yıllarda taş ocakları, madenler ve şimdi de “yenilenebilir enerji” adı altında yapılan projeler nedeniyle doğa ve kültürel miras tahribatı gündemden düşmüyor.

Latmos Platformu ve birçok doğa derneği, projeye karşı kamuoyunu harekete geçirmeye çalışıyor. Fakat hukuki yolların tükenmesi sonrası iş makineleri bölgeye giriş yaptı.

Kaynak: Haber Merkezi