Mersin’in narenciye yolculuğu, sandığımızdan çok daha köklü bir geçmişe dayanıyor. Bugün limon, portakal ve mandalina ile özdeşleşen bu Akdeniz kenti, narenciye ile ilk kez 18. yüzyılda tanıştı. Doğu Akdeniz’e Suriye ve Lübnan üzerinden gelen turunçgil fidanları, uygun iklim ve verimli topraklar sayesinde kısa sürede Mersin ve çevresinde yaygınlaştı. Tarsus ve Silifke ovaları ise bu üretimin merkezlerinden biri haline geldi.

Zamanla bu meyveler sadece sofraları değil, bölgenin ekonomisini de şekillendirmeye başladı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında devlet eliyle yürütülen tarımsal politikalar, narenciye üretimini daha da teşvik etti. 1930’lardan itibaren kurulan büyük bahçeler ve gelişen liman altyapısı, Mersin’i bir tarım üssüne dönüştürdü.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Narenciye Serüveni

Osmanlı döneminde daha çok turunç ve acı portakal gibi geleneksel türlerle sınırlı kalan üretim, Cumhuriyet sonrası hızla çeşitlendi. Devletin tarımsal planlamaları, sulama yatırımları ve fidan desteği ile limon, portakal ve greyfurt üretimi ciddi oranda arttı. Özellikle limon, Mersin’in simgesi haline geldi.

1930’lu yıllarda kurulan Mersin Limanı, ürünlerin yalnızca iç pazarda değil, yurtdışında da değerlendirilmesini sağladı. Avrupa’ya ihraç edilen limonlar, Mersin’i uluslararası bir narenciye markasına dönüştürmeye başladı. Bu dönemde bölge çiftçisi de modern tarım yöntemleriyle tanıştı.

Limon Ihracati Hakkinda Gecici Durdurma Karari

Erdemli Limonu ve Anamur Muzu: Yöresel Güç

Mersin bugün yalnızca geniş narenciye bahçeleriyle değil, aynı zamanda coğrafi işaretli ürünleriyle de dikkat çekiyor. Erdemli limonu, lezzeti ve dayanıklılığıyla Türkiye genelinde bilinirken, Anamur muzu da bölgenin diğer önemli tarımsal markası haline geldi.

Bu başarının arkasında hem uygun iklim koşulları hem de çiftçinin bilgi birikimi bulunuyor. Eylül ayında başlayan hasat dönemi, ilkbahara kadar devam ediyor. Yani Mersin’de neredeyse yılın yarısı narenciye zamanı. Silifke, Erdemli, Tarsus ve Anamur ilçeleri bu üretimde başı çeken bölgeler olarak öne çıkıyor.

Mersin, Türkiye Narenciye Üretiminin Kalbi

Günümüzde Türkiye’nin toplam narenciye üretiminin büyük bölümü Mersin’den karşılanıyor. Hem iç pazara hem ihracata yönelik üretim yapan kent, bu alandaki liderliğini yıllardır koruyor. Üstelik üretim sadece nicelikte değil, kalitede de yükseliyor.

Mersin’de Pedal Çevir, Sürprizleri Kaçırma: Büyük Etkinlik Geliyor!
Mersin’de Pedal Çevir, Sürprizleri Kaçırma: Büyük Etkinlik Geliyor!
İçeriği Görüntüle

Tarımda dijitalleşme, damla sulama sistemleri ve organik tarıma yönelik adımlar sayesinde Mersin narenciyesi dünya pazarında daha da güçlü hale geliyor. Kentin bu tarımsal başarısı, hem üreticiye hem de ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor.

LİMONUN YÜZÜ GÜLMÜYOR

Kaynak: Haber Merkezi