Mersin Üniversitesi, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını ve Gazze’deki işgal planını kınayan kapsamlı bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Gazze’de yaşanan insanlık dramının derin bir kaygı ve üzüntüyle takip edildiği vurgulandı. Üniversite, özellikle son günlerde gündeme gelen işgal planının yalnızca bir toprağın değil, bir halkın varlığının, kültürünün ve geleceğinin hedef alındığını gözler önüne serdiğini belirtti.
İnsan Hakları İhlalleri ve Saldırılar
Üniversitenin açıklamasında, İsrail’in Filistin halkına yönelik sistematik saldırılarının temel insan haklarının ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu ifade edildi. Binlerce masum sivilin hayatını kaybettiği saldırılar sırasında, hastaneler, okullar ve ibadethanelerin de hedef alındığına dikkat çekildi. Mersin Üniversitesi, bu saldırıların insanlığın ortak vicdanının kabul edemeyeceği boyutta bir zulüm olduğunu belirtti ve bu tür ihlallere karşı sessiz kalınamayacağını vurguladı.
Üniversitelerin Rolü ve Sorumluluk
Açıklamada, üniversitelerin toplumda yalnızca bilim ve eğitim kurumları değil, aynı zamanda insanlığın ortak aklının ve vicdanının temsilcileri olduğu ifade edildi. Bu nedenle, uluslararası hukukun ihlal edildiği, masum insanların hedef alındığı durumlarda akademik kurumların sessiz kalmaması gerektiği hatırlatıldı.
Filistin Halkına Destek ve Barış Vurgusu
Mersin Üniversitesi, Filistin halkının haklı mücadelesinin her zaman yanında olduklarını ifade ederek, Gazze’de yaşanan insanlık felaketinin normalleştirilmesine veya meşrulaştırılmasına asla izin vermeyeceklerini bildirdi. Üniversite, Filistin Devletinin tanınmasının, adalet ve barışın sağlanması açısından kaçınılmaz olduğuna inandığını da açıklamasında paylaştı.
Gelecek İçin Umut ve Çalışmalar
Açıklamanın sonunda Mersin Üniversitesi, barış, sevgi ve adaletin hakim olduğu bir dünyanın inşası için çalışmalarına devam edeceklerini duyurdu. Üniversite, özellikle bebeklerin, çocukların, yaşlıların ve masum insanların hayatlarının korunması gerektiğini vurgulayarak, insanlığın ortak değerleri doğrultusunda hareket etmeye devam edeceklerini belirtti. Bu çağrı, Mersin Üniversitesi’nin insan hakları ve evrensel vicdan konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.