Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Piri Reis Denizlik Sistemi verilerine göre, 1 Eylül itibarıyla Mersin açıklarında deniz suyu sıcaklığı 30,9 dereceye yükseldi. Akdeniz kıyı şeridindeki birçok noktada benzer değerler ölçülürken, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıktığı dikkat çekiyor. Özellikle Mersin, Adana ve Hatay hattında değerlerin 30 dereceyi geçmesi, uzmanları da harekete geçirdi.
Deniz yüzey sıcaklıklarının artması yalnızca yüzme konforunu değil, aynı zamanda deniz canlılarının yaşam döngüsünü, balıkçılığı ve kıyı ekosistemlerini de etkileyebiliyor. Uzmanlar, bu tür değerlerin geçici değil, daha kalıcı iklimsel değişikliklerin sinyali olabileceğine dikkat çekiyor.
Mersin Akdeniz'de Sıcaklık 30,9 Derece
Piri Reis sistemi üzerinden elde edilen verilere göre, Mersin'in Akdeniz ilçesi açıklarında bulunan ışıklı şamandıra 30,9 °C sıcaklık kaydetti. Bu değer, bölgede yaz sezonunun son günlerine yaklaşılırken bile deniz suyunun oldukça sıcak olduğunu gösteriyor. Aynı gün Mersin Yenişehir kıyılarında ise sıcaklık 30,7 derece olarak ölçüldü. Bu durum, sadece açık deniz değil, kıyı bölgelerinde de sıcaklıkların yüksek seyrettiğini ortaya koyuyor.
Mersinliler için deniz hâlâ yüzmeye elverişli görünse de, uzun süreli maruziyet ve biyolojik etkiler bakımından dikkatli olunması öneriliyor.
Akdeniz’in Geneli Alarm Veriyor
Mersin’le birlikte Hatay’ın Payas ve İskenderun ilçelerinde de deniz suyu sıcaklığı 30,9 ve 30,3 derece olarak ölçüldü. Antalya’nın Alanya ve Kemer sahillerinde ise sıcaklık 30 derece sınırını aştı. Bu tablo, Akdeniz'in doğu kıyılarında geniş bir alanda su sıcaklıklarının kritik eşiğe dayandığını gösteriyor.
Bu yüksek sıcaklıkların birkaç günlük ani dalgalanmalar değil, yaz boyunca süregelen genel bir eğilimin sonucu olduğu değerlendiriliyor. Özellikle son yıllarda art arda kırılan sıcaklık rekorları, iklim krizinin denizler üzerindeki etkisini daha görünür kılıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Deniz Ekosistemi Tehlikede
Uzmanlara göre deniz suyu sıcaklıklarının bu denli artması, özellikle mercan resifleri, plankton türleri ve bazı balık çeşitleri üzerinde baskı yaratabilir. Bu durum, besin zincirini ve bölgedeki balıkçılık faaliyetlerini de doğrudan etkileyebilir.
Ayrıca artan sıcaklık, kıyı bölgelerinde alg patlamalarına, oksijen seviyesinin düşmesine ve su kalitesinde bozulmalara yol açabiliyor. Uzmanlar, deniz sıcaklıklarının yakından izlenmesi ve sürdürülebilir deniz yönetimi politikalarının hızla devreye alınması gerektiğini vurguluyor.