Mersin’in Toroslar ilçesi Demirtaş Mahallesi’nde bulunan Yumuktepe Höyüğü’nde arkeolojik kazılar bu yıl da yoğun bir şekilde sürüyor. Kente 9 bin yıllık kesintisiz bir tarih sunan höyükte yapılan kazılar, yalnızca Mersin’in değil tüm Anadolu’nun geçmişine ışık tutuyor. Mersin Valisi Atilla Toros da kazı alanını ziyaret ederek uzmanlardan detaylı bilgi aldı. Vali Toros, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, Yumuktepe’nin sahip olduğu kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguladı.
Dünyada Nadir Görülen Kesintisiz Yerleşim Alanı
Yaklaşık 9 bin yıllık geçmişiyle bilinen Yumuktepe Höyüğü, Neolitik Dönem’den günümüze kadar kesintisiz yerleşim görmesi nedeniyle dünya arkeolojisinde özel bir yere sahip. Höyük, 23 metre yüksekliği ve 300 metreyi bulan çapıyla Kilikya’nın en büyük höyüklerinden biri olarak kabul ediliyor. Eski çağlarda “Pitura” adıyla anılan Yumuktepe, Doğu Akdeniz’de gün ışığına çıkarılan ilk Neolitik yerleşimlerden biri olması bakımından da bilimsel açıdan büyük önem taşıyor.
Kazılarda ortaya çıkan tabakalar, tarih öncesi dönemlerden Orta Çağ’a kadar uzanan çok katmanlı bir kültürel birikimi gözler önüne seriyor. Bu katmanlarda ortaya çıkarılan mimari kalıntılar, çanak-çömlekler, tarım ve günlük yaşama dair izler, geçmişin toplum yapısına dair değerli ipuçları sunuyor.
Buğdayın İzinden Zeytinin Kökenine
Yumuktepe’de gerçekleştirilen arkeobotanik incelemeler, bölgenin Neolitik dönemde buğday ıslah merkezi olduğunu kanıtlıyor. Bu bulgular, tarımın gelişim sürecine dair bilgilerimizi zenginleştirirken, aynı zamanda insanlığın yerleşik hayata geçişinde Mersin’in oynadığı rolü gözler önüne seriyor.
Kazılar sırasında elde edilen bitki kalıntılarının incelenmesiyle, zeytinin anavatanına dair yeni veriler de gün yüzüne çıkıyor. Bu bulgular, Akdeniz havzasında tarımın ve özellikle zeytin yetiştiriciliğinin nasıl başladığını anlamak açısından bilim dünyası için son derece kıymetli.
Bilim, Kültür Ve Turizm Buluşması
Yumuktepe Höyüğü’nde sürdürülen kazılar yalnızca akademik dünyaya katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda Mersin’in kültürel kimliğini güçlendiriyor. Yetkililer, kazıların ilerleyen yıllarda tamamlanmasıyla birlikte höyüğün daha kapsamlı bir şekilde ziyarete açılabileceğini belirtiyor. Bu da Mersin’in kültür turizmi açısından cazibesini artıracak önemli bir gelişme olarak görülüyor.
Vali Toros’un ziyareti de bu açıdan dikkat çekici bulundu. Toros, “Yumuktepe yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda geleceğimizin kültürel değerlerini de barındırıyor. Bu mirası korumak ve tanıtmak hepimizin görevi” diyerek, höyüğün ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması için çalışmaların süreceğini kaydetti.
Uluslararası Bilim Dünyasında İlgi Odağı
Her yıl farklı üniversitelerden ve araştırma kurumlarından bilim insanlarının katılımıyla devam eden kazılar, uluslararası ölçekte de ilgi görüyor. Elde edilen veriler, yalnızca Türkiye’nin değil tüm dünyanın kültür tarihiyle ilgili araştırmalara katkı sunuyor. Yumuktepe’nin buluntuları, insanlık tarihinin ortak hafızasına ekleniyor.