Özel yaşam alanı, sadece izin verilen kişilerin parçası olabileceği ve dolayısıyla bireyin rızasının esas olduğu bir alandır. Özel yaşam alanı kapsamında kalan olaylarda birey, kendi özel yaşamına ilişkin bir bilgiyi, belirlediği birtakım kişilere açsa dahi bu durum bilginin aleni olduğu anlamına gelmez. Örneğin; sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar o platformda yer alan üyeler bakımından koruma kapsamında kalmazken, bu bilgilerin söz konusu platformda yer almayan diğer kişilere ulaştırılması özel yaşam alanının ihlali olarak değerlendirilebilir. Özel yaşam alanının bu alanda kalan bilgilere sağladığı koruma mutlak değildir; dolayısıyla bu alana toplum yararının olduğu durumlarda ve meşru sınırlamalar doğrultusunda müdahale mümkündür. Hukuka uygun olarak alınmış bir arama kararı doğrultusunda bireyin konutunda yapılan arama buna örnek verilebilir.

Hayatın gizli alanında kalan bilgiler mutlak bir korumadan yararlanırlar. Hayatın gizli alanı kişinin sırları, gizli duyguları, düşünceleri, ümitleri, korkuları ve dilekleri gibi bilgilerin toplamından meydana gelir. Hayatın gizli alanı bireyin hayatının merkezinde bulunur ve bu alan istisna olmaksızın tüm müdahalelere karşı korunur. Bir olayın hayatın gizli alanına ait olduğunu tespit için objektif anlamda sırrın güvendiği insanlar dışında üçüncü kişiler tarafından izlenebilir ve bilinir olmaması ve subjektif anlamda bireyin olayı gizli tutma iradesinin bulunması gerekmektedir. Makul saygı beklentisi teorisi Anglosakson Hukuku kökenli olmakla birlikte AİHM tarafından 1997 yılında görülen Halford-İngiltere davasından sonra belirli aralıklarla AİHM tarafından başvurulan bir teoridir. Makul saygı beklentisi teorisi, kişinin özel hayatına yönelen müdahaleyi ne ölçüde beklediğine ve buna karşı tedbir alıp almadığına önem verir. Özel hayatın gizliliğinin ihlali durumunda şahsın makul beklentisi olduğunun kabul edilebilmesi için; hem kişinin şahsi olarak özel hayatına saygı gösterileceğine dair makul bir beklentisinin olması hem de bu beklentinin toplum bakımından kabul edilebilir olması gerekmektedir. Bu teorinin uygulanmasında özel hayata müdahalenin vuku bulduğu yer, zaman ve şartlar önem arz etmektedir. Örneğin ilgilinin başkaları tarafından kolay görülemeyecek bir yerde olması makul saygı beklentisinin varlığına işarettir.

Özel hayatın gizliliğine ilişkin genel bir kural koyarak özel hayatın sınırlarını belirlemenin yanında, özel hayatın içerisinde kalan veya kalmayan her bir durum veya hakkı sayma yoluyla özel hayatın sınırlarını belirlemeye çalışanlar da vardır. Örneğin; Fransız Yargıtayının bu yöndeki bir kararına ve özel hayat kapsamında kalmayan kavramları sayarak özel hayatın sınırlarını çizmeye çalışan görüşteki kimi yazarlara göre; özel hayat saygınlık ve onur değildir, özel hayat insan haysiyeti de değildir. Kişi küçümsenmeden ve aşağılanmadan da özel hayatı ihlal edilebilir. Kavramının içeriğine dahil olan unsurları sayarak özel hayatın sınırlarını tespit etmeye çalışan yazarlara göre ise içerik örneğin; konut, eşyalar, belgeler, iletişim vs. şeklinde sayılır.

Bizce özel hayatın kapsamında kalan veya kalmayan hakları veya olguları sayma yoluyla belirlemek, hem gelişen ve değişen dünyayı dikkate aldığımız zaman hem de ihlal sebebi olabilecek eylemleri ve mekanların sayısını göze aldığımız zaman özel hayat kavramının gelişimini sürekli geriden takip eden beyhude bir çaba olmaktan öteye geçemeyecektir. Özel hayat kapsamında, haiz olduğu önem uyarınca ayrıca değerlendirilmesi gereken ve özel hayat kavramının içeriğini oluşturan bazı kavramlar vardır. Bunlardan başlıcaları; bireyin konutu, belgeleri ve eşyaları, kişisel verileri, cinsel ilişkileri, cinsel kimliği, görüntüsü ve sesidir.