TRT ekranlarında yayınlanan “Uzak Şehir” dizisinin sevilen karakteri Nare’ye hayat veren oyuncu Sahra Şaş, dizinin başarısı, aşk hayatı, aile kökenleri ve kariyer serüveniyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Mardin’den döner dönmez ayağının tozuyla röportaja katılan Şaş, içtenliği ve dobra üslubuyla izleyiciden bir kez daha tam not aldı.
Nare Karakteri ve Dizi Başarısının Sırrı
“Uzak Şehir”deki performansıyla büyük beğeni toplayan Şaş, canlandırdığı karakterin onu neden bu kadar etkilediğini şu sözlerle anlattı:
“Nare, izleyici olsaydım beni çok çekecek bir karakter olurdu. Çok çeşitli, derin ve her an her şeyi yapabilecek potansiyelde biri. Bu kadar hırçın ama bir o kadar da soft hissettiren, çok insan, çok yaşayan bir karakter.”
Dizinin başarısında güçlü senaryonun, oyuncular arası uyumun ve yönetmen Ahmet Katıksız’ın uzun prova sürecinin önemli payı olduğunu vurgulayan oyuncu, “Bir televizyon dizisinde ilk kez bu kadar yoğun bir hazırlık süreci yaşadım, adeta sinema filmi çekiyor gibiydik” ifadelerini kullandı.
Aşk, Evlilik ve İmkansız Duygular
Dizide evli bir kadının başkasına âşık olma haliyle gündeme gelen karakter üzerinden aşka ve evliliğe dair düşüncelerini paylaşan Şaş, “Nare çok âşık bir karakter. Uzun zamandır bu kadar âşık bir karakter okumamıştım. Gerçek hayatta imkânsız aşk yaşamadım ama aşkın engel tanımaması gerektiğine inanıyorum,” dedi.
Partneriyle Aşk İddialarına Yanıt
Partneri Alper ile çıkan aşk söylentilerine esprili bir dille yanıt veren Şaş, “Gerçekten olsa söylerim. Saklanacak bir tarafı yok. Ama yok. Herkes o kadar çok söylüyor ki, bir noktada zorla olacak gibi hissediyorum,” ifadelerini kullandı. Bu söylentileri, ekran uyumlarının izleyiciye geçtiğinin göstergesi olarak değerlendirdi.
Şöhretle İmtihan: Estetik ve Eleştiriler
Popülerliğin geçici olduğunun farkında olduğunu belirten Şaş, “Şu an yaşadığım şeyden çok mutluyum ama kendimi buralara kaptırmamaya çalışıyorum,” diyerek temkinli yaklaşımını dile getirdi. Estetik operasyonlara sıcak bakmadığını da belirten oyuncu, özellikle burnuna yönelik eleştirileri önemsemediğini söyledi: “Burnumla çok mutluyum. Bence benim yüzüme bu burun olurmuş.”
Jennifer Lopez’e benzetilmesiyle ilgili yorumları da yanıtlayan Şaş, “Gurur duyarım, mutlu oldum,” dedi.
Ailesi, Kökenleri ve Çocukluğu
Kamuoyunda yanlış bilinen bir bilgiye açıklık getiren Şaş, Erzincanlı değil Muşlu olduğunu söyledi. Kendisinin ise Silivri doğumlu olduğunu ifade etti. Annesinin ev hanımı, babasının işçi olduğunu belirten oyuncu, sanat yönetmeni olan ablasının da sektörde olduğunu ve bu durumun kendisine ilham verdiğini aktardı.
Teyzesinin dizi tutkusunun küçük yaşlarda oyunculuğa olan ilgisini tetiklediğini belirten Şaş, o yıllardan beri hayalinin peşinden koştuğunu dile getirdi.
Oyunculuğa Adım ve Eğitim Süreci
Oyunculuğa lise yıllarında “Tatar Ramazan” dizisiyle adım attığını belirten Şaş, konservatuvara hazırlanırken gelen bu fırsatın hayatını değiştirdiğini söyledi. “Setler bana büyük bir okul oldu. Konservatuvar okuyamadım ama çok iyi bir pratik deneyim kazandım,” dedi.
Kalbi Boş, Hayalleri Dolu
Kalbinin şu an boş olduğunu dile getiren Sahra Şaş, idealindeki erkek tipini “nazik ve zarif” olarak tanımladı. Ailesi ve dostlarıyla kurduğu güçlü bağın kendisini hayatta ayakta tuttuğunu ve onlardan aldığı güçle yoluna devam ettiğini ifade etti.
Röportaj boyunca samimiyetiyle öne çıkan Sahra Şaş, hem profesyonel duruşu hem de doğal tavırlarıyla oyunculuk kariyerinde kalıcı izler bırakmaya devam edeceğinin sinyallerini verdi.
Hürriyet'teki röportajına ulaşmak için tıklayın