İklim kriziyle mücadelede ülkelerin sera gazı azaltım hedeflerini kendi koşullarına göre belirlediği ulusal emisyonları azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama çabalarını belirlediği Ulusal Katkı Beyanları'nda Türkiye, +5°C küresel ısınmayla ilişkili iklim planları olan ülkeler arasında yer aldı.
HABER: Derya ÖZGÜR
Ulusal Katkı Beyanları'nın 170'ten fazla ülkeyi kapsayan değerlendirmelerini sunan Paris Equity Check'e (PEC) göre Türkiye ile birlikte Çin, Rusya, Suudi Arabistan, Vietnam ve İran'ın hala +5 °C küresel ısınmayla ilişkili iklim planları olan ülkeler arasında yer aldığı bildirildi.
Yapılan son değerlendirmelerde gelişmiş ülkelerin çoğunun hedeflerini yükseltmelerine rağmen Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen 1,5 °C sınırının uzağında oldukları ortaya koyuldu. ABD, Kanada, Avustralya, AB, Almanya ve İspanya'nın 2.1 °C ile 3.4 °C arasındaki ısınma derecelerine uygun planlar üzerinde çalıştığı belirtildi.
Türkiye'nin emisyon seviyesi 2030'da yüzde 33 artacak
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere'nin 27. Taraflar Konferansı için yaptığı değerlendirmede, 'Küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlandırabilmemiz için 2030 yılında emisyonların 2019 yılı seviyesine kıyasla tüm dünyada yüzde 43 oranında azaltılması gerekiyor. Mevcut iklim hedefleri ise bizi 2,5 °C'lik bir ısınmaya götürüyor. Emisyonlarımızı azaltmaya yönelik acilen harekete geçilmediği takdirde hiçbir fon uğranılacak kayıp ve zararları yönetmeye yetmeyecek. COP27 (27. Taraflar Konferansı) ardından belirlenen hedeflerin hala çok yetersiz olduğunu görüyoruz. Kömürden çıkış başta olmak üzere sıfır emisyonlu bir gelecek için somut adımlar atmak ve iklim krizinin yıkıcı etkilerinin önüne geçmek imkansız değil fakat acil' ifadelerine yer verildi.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın yaptığı (WWF-Türkiye) açıklamada, 'COP27'de, Türkiye sera gazı emisyonunu azaltmaya yönelik 2030 iklim hedefini, yüzde 41 oranında artıştan azaltım olarak açıkladı. Söz konusu hedef Türkiye'nin emisyonunu 2030 yılında 693 milyon ton civarında sınırlandırmayı öngörüyor. Bir başka deyişle Türkiye, 2020'de 523 milyon ton olan emisyon seviyesini 2030'da yüzde 33 oranında artırmış olacak. Verilen hedef kapsamında emisyonlar 2038 yılından sonra azalmaya başlayacak. '2053'te net sıfır emisyon' vizyonuyla uyumlu olmayan bu hedef, ülkemizin enerji dönüşümünü geciktirirken iklim kriziyle mücadelenin ve iklim krizine uyumun maliyetini artıracak. COP27 öncesinde WWF-Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan çağrı, Türkiye'nin 2053 net sıfır vizyonu doğrultusunda 2030 için en az %35 oranında mutlak azaltım hedeflemesi gerektiğini ortaya koymuştu' bilgilerine yer verildi.
Hükümetler 1,5°C'yi aşma riskiyle karşı karşıya
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması'na göre küresel sıcaklık ortalamasının 1,5 °C sınırı aşıldığında BM, iklim krizinin dünyada yaşanacak hasat sorunlarına, kuraklığa, ekonomik bunalımlara ve iklim göçlerine yol açabileceği uyarısında bulundu. BM raporuna göre şu anda dünyanın, ülkelerin mevcut 2030 taahhütlerine sadık kalmaları halinde 2,4°C'lik sıcaklıklara ulaşma yolunda ilerlediği belirtildi.
Paris Equity Check değerlendirmesinde ise iklim krizinin etkilerinin dünya çapında eşit olmayan bir şekilde dağıldığı ve en çok savunmasız ülkeleri etkileyeceğine yer verilirken 2 °C'lik bir ısınmanın, birçok ülke için büyük riskler barındırdığına dikkat çekildi.
