Mersin'de faaliyet gösteren UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneği, geleneksel kent edebiyat ödüllerinde Orhan Pamuk'un ödül almasını eleştirdi. Mersin Gazeteciler Derneği'nde yapılan basın açıklamasıyla ödülleri protesto ettiklerini belirttiler.

Bakan Şimşek: “Önceliğimiz Enflasyonu Tekrar Tek Haneye Düşürmek” Bakan Şimşek: “Önceliğimiz Enflasyonu Tekrar Tek Haneye Düşürmek”

Dernek adına basın açıklamasını paylaşan Başkan Yardımcısı Şükrü Yüksel, şu sözlerle tepkisini gösterdi:

"Kurduğu cumhuriyetin 100. yılını kutladığımız, aramızdan bedenen ayrılışının 85. yıldönümünü andığımız, ancak sevdasıyla, kavgasıyla, ilkeleriyle hep yanı başımızda olan Büyük Önder Atatürk, “idare-i maslahatçı” tiplerden hiç hoşlanmazmış. Nutuk’da böylesi tipleri olumsuzlayan pek çok örneği bize aktarır. Her şeyden önce kendisi idare-i maslahatçı yani durumu idare eden ya da halk deyimiyle kulağının üstüne yatan silik ve sinik bir kişi olsaydı bizim devletli ve vatanlı bir ulus olarak var olmamız olası değildi. Biz de her bir üyesi O’nun yolundan giden UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneği olarak bugün hiç idare-i maslahatçı bir dernek olmadığımızı ortaya koyacağız. Bir yanıyla da tarihe not düşeceğiz.

Bizim de çağrı üzerine katıldığımız ve bileşenleri arasında yer aldığımız “Mersin Cumhuriyetin 100. Yılı Kutlama Meclisi”nin çalışmaları sürerken büyük bir tutarsızlık ve ilkesizlik örneği yaşanmıştır. Sözkonusu meclisin Yürütme Kurulu üyelerinden MTSO yönetimi her yıl düzenlediği Kent Edebiyat Ödülü’nü bu kez Orhan Pamuk’a vermiştir.

Böylelikle hiçbir suçları olmamasına karşın 30 bin Kürt’ü ve 1 milyon Ermeni’yi öldürdüğümüz iftirasını atarak şerefli Türk ulusuna hakaret eden Orhan Pamuk, Nobel’den yıllar sonra MTSO yönetiminin elinden de ödül almış oldu!"

"Gerçekten “seçici kurul” mudur “pazarlamacı kurul” mu?"

"Yeni yayınlanan son kitabının PiAr çalışmalarına da bir yandan yoğunlaşan Pamuk’a bu ödülün verilmesini sağlayan seçici kurul, gerçekten “seçici kurul” mudur “pazarlamacı kurul” mudur? Burasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz!

Cumhuriyetimizin 100. yılında MTSO yönetiminin “Kent Edebiyat Ödülü” verdiği Orhan Pamuk’un “Kara Kitap”ında geçen karakterlerden biri olan “fahişe” karakterinin bindiği Chevrolet marka arabanın plakasının 34 CG 1919 olduğunu kim biliyor?..1919’u herhangi bir sayı olarak görenler, 1919’a herhangi bir anlam yüklemeyenler zaten bu sorunun muhatabı değildir!"

"Orhan Pamuk’a MTSO yönetiminin ödül vermesi akıl alır gibi değildir!"

"Bizim tabiri caizse “öküzün altında buzağı aradığımız”ı söyleyenler olacaktır. Bunu söyleyenler kesinlikle Orhan Pamuk’un kitaplarını dikkatli bir gözle okumayanlar olacaktır.

Yazdığı romanlarda bu türden pek çok alttan göndermelerle, bilinçaltına dönük iletilerle, imalarla ve yerli yabancı basın-yayın organlarına verdiği demeçlerle ulusal kahramanlarımıza, cumhuriyetin kurucularına, cumhuriyetin doğrudan kendisine ve Türk ulusuna sataşmayı sanki görev bilen Orhan Pamuk’a MTSO yönetiminin ödül vermesi akıl alır gibi değildir!

Bu ödülün verilmesi kararı söylendiğine göre önceki yönetimin almış olduğu bir kararmış. Böylesi bir karar anayasanın değiştirilemez ilk 4 maddesi hükmünde değildir. Yeni yönetim bu kararı hiç kuşkusuz iptal edebilirdi.

Şunu özellikle vurguluyoruz; burada Orhan Pamuk’u ya da Orhan Pamuk’a ödül verilmesini protesto etmiyoruz; Orhan Pamuk gibi birine ödül veren MTSO yönetiminin ilkesizliğini, tutarsızlığını protesto ediyoruz.

Hem Cumhuriyetin 100. Yılı Kutlama Meclisi’nin Yürütme Kurulu’nda yer alarak “cumhuriyeti sahiplenme” görüntüsünde baş köşeye kurulacaksınız hem de cumhuriyetin kurucularıyla ve Türk ulusu gerçeğiyle açıktan çatışmalı olduğu dünyaca bilinen birine ödül vereceksiniz!

Hangisi gerçek MTSO yönetimi?! Böyle duyarsızlık, böyle sorumsuzluk, böyle ilkesizlik ve tutarsızlık olur mu?!

Cumhuriyetin 100. Yılı Kutlama Meclisi’nin derneğimizin dışında hem diğer yürütme kurulu üyelerinden hem de bileşenlerinden MTSO yönetiminin bu kabul edilemez aymazlığına karşı tutum alan hiçbir kuruluşun çıkmaması da ayrıca anlamlıdır, düşündürücüdür ve çok üzücüdür!

Buradan “Cumhuriyetin 100. Yılı Kutlama Meclisi’nde yer almanın ölçütü nedir?!” diye sorduğumuzda yanıtı gün gibi ortaya çıkıyor; hiçbir ölçütü yoktur!

Edebiyata ve sanatın diğer alanlarına sermaye odakları el attıkça ne yazık ki insana ve topluma güzellik katan bu değerler aşınıyor, yozlaşıyor, koflaşıyor. Böylesi ödül törenlerinin seçici kurullarında yer alan kişiler sonrasında ödül verdikleri kişilerin seçici kurullarda yer aldıkları etkinliklerde ödül alıyorlar. Bu da “aydın”, “yazar”, “sanatçı” geçinen kişilerin ucuzlukları olarak kültürel belleğe kaydoluyor."

Kaynak: Haber Merkezi