Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, küresel ısınmanın etkileriyle yaz mevsiminde yaşanan ani ve şiddetli yağışların selleri tetiklediğini, bu durumun önümüzdeki yıllarda daha sık ve yıkıcı şekilde yaşanacağını söyledi. Türkeş, “Kentlerin fiziki coğrafya özelliklerini dikkate alan yeni altyapı sistemleri oluşturulmalı” uyarısında bulundu.
Kısa Sürede Büyük Tahribat
Prof. Dr. Murat Türkeş, yaz sellerinin, kısa sürede düşen yoğun yağışın kuru toprağa çarpmasıyla yüzey akışına geçen suyun akarsuları taşırması sonucu meydana geldiğini belirtti. Özellikle bu tip sellerin, 2021 yılında Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşanan felaket gibi büyük can ve mal kayıplarına yol açabildiğini hatırlattı.
İklim değişikliğinin etkisiyle bu tür felaketlerin sıklığının ve şiddetinin arttığını vurgulayan Türkeş, “Buharlaşma arttıkça atmosferde tutulan nem miktarı da artıyor. Nemli ve sıcak hava kütlesi soğuk hava ile karşılaştığında, konvektif kararsızlık dediğimiz durum oluşuyor. Bu da gök gürültülü, kuvvetli sağanak yağışlara yol açıyor” dedi.
Türkiye ve Dünya Artık Daha Fazla Risk Altında
Türkeş’e göre yaz selleri, genellikle Muson Asyası ve tropikal bölgelerde görülse de son yıllarda orta enlemlerde de etkili olmaya başladı. Türkiye’de ise Batı ve Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu ve Güneybatı Anadolu ile İç ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri en riskli alanlar arasında yer alıyor.
Normal koşullarda 100 veya 500 yılda bir gerçekleşmesi beklenen yağışların artık çok daha sık görüldüğünü söyleyen Türkeş, “Avrupa’da bile iyi yönetilen akarsu sistemleri taşıyor. Sel önleme setleri yetersiz kalıyor, kentler su altında kalıyor” ifadelerini kullandı.
50 Yıllık Kritik Uyarı ve Altyapı Çağrısı
İspanya ve ABD’nin Texas eyaletinde bu yıl yaşanan selleri örnek gösteren Türkeş, önümüzdeki 50 yıl içinde aşırı yağışların yol açacağı taşkın, sel ve su baskınlarının giderek artacağını belirtti. “Artık bütün dünyada altyapılar değişmek zorunda” diyen Türkeş, kentlerde yağmur suyu drenaj sistemlerinin yeniden tasarlanması gerektiğini vurguladı.
Kentlerin fiziki coğrafya yapısı, topografyası, doğal akarsu ağı, sosyoekonomik yapısı ve nüfus yoğunluğunun dikkate alınarak ayrı yağmur suyu toplama ve uzaklaştırma sistemleri kurulması gerektiğini belirten Türkeş, “Yok edilen eski akarsu sistemleri ve taşkın yatakları korunmalı, çevresindeki kentleşme kaldırılmalı” dedi.
Mersin de Risk Altında
Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki büyük şehirlerinden Mersin’in de yaz selleri bakımından riskli iller arasında olduğuna dikkat çekiliyor. Kentte son yıllarda yaşanan ani sağanakların özellikle dere yataklarına yapılan yerleşimlerde su baskınlarına neden olduğu biliniyor. Uzmanlar, Mersin gibi hızla büyüyen şehirlerde acil olarak modern yağmur suyu drenaj sistemlerinin kurulması gerektiğini ifade ediyor.