CHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutukluluk süreciyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Karalar’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin “resen tahliye başvurusu” sürecinde yaşanan hukuki süreci ve tartışmalı aşamaları sosyal medya hesabından kamuoyu ile paylaştı. Ersöz, İstanbul’daki yargı mercileri arasında gidip gelen dosyada, ortada ne resmi bir karar ne de itiraz dilekçesi olmasına rağmen “itirazın reddi” kararı verildiğini belirterek süreci “Özgürlük hakkı ihlali” olarak nitelendirdi.
“Resen tahliye başvurusu, olmayan bir itiraz gibi değerlendirildi”
Ersöz, yaptığı açıklamada, savcılık aracılığıyla müvekkili Zeydan Karalar için resen tahliye talebinde bulunduklarını, ancak başvurunun usulüne uygun olarak değerlendirilmediğini vurguladı. Resen tahliye başvurularının “itiraz” olarak kabul edilmesinin hukuken yanlış olduğunu dile getiren Ersöz, “Aslında olmayan bir itiraz dilekçesinin reddedildiğini gördük” ifadelerini kullandı.
Süreç nasıl işledi?
Avukat Hüseyin Ersöz, yaşanan süreci ayrıntılarıyla şöyle anlattı:
-
31 Temmuz’da Karalar hakkında tahliye talebinde bulunduklarını, ancak bu talebin Sulh Ceza Hakimliği’ne iletilmediğini belirtti.
-
Aynı gün, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereğince her 30 günde bir yapılması gereken tutukluluk incelemesini gerçekleştirdi. Ancak bu inceleme sonucunda Karalar ile ilgili net bir karar verilmedi.
-
Karara “tutukluluk halinin devamına” şeklinde bir hüküm yazılmadığını belirten Ersöz, savcılığın buna rağmen 31 Temmuz tarihli tahliye talepli dilekçelerini “itiraz” olarak kabul ettiğini ve dosyayı yeniden İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdiğini aktardı.
“Karar yok ama itiraz reddedildi”
Ersöz’ün açıklamasına göre, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Karalar hakkında bir karar vermemesine rağmen “kararım doğru” diyerek dosyayı İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Nihai aşamada, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, sürecin hiçbir aşamasındaki eksiklikleri tespit etmeden “itirazın reddi” kararı verdi.
Ersöz, “Ortada ne itiraz edilecek bir karar ne de itiraz dilekçesi vardı. Bu nedenle hukuki açıdan son derece problemli bir tablo ortaya çıktı” dedi.
AYM başvurusu ve özgürlük hakkı vurgusu
Avukat Hüseyin Ersöz, yaşananların Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvuru açısından da “açıkça özgürlük hakkı ihlali” anlamına geldiğini söyledi. Ayrıca, kanun gereği Karalar’ın tutukluluğunun devamına dair geçerli bir karar bulunmadığını, bu nedenle savcılığın resen tahliye kararı vermesinin zorunlu olduğunu vurguladı.
“Zeydan Karalar’ın tutukluluk halinin devamına ilişkin, kanunun zorunlu kıldığı bir karar şu anda ortada yok” diyen Ersöz, sürecin hem usule hem de hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti.
