1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de resmi tatil olarak kabul edilse de, Mersin’de birçok sektör çalışanı bu anlamlı günde de mesailerine devam etti. Kamu kurumları ve bazı özel sektör işletmeleri tatil kapsamında faaliyetlerini durdururken, şehrin farklı noktalarında sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlayan binlerce işçi dikkat çekti.

Sıcak havaya, tatil gününe ve kutlamalara rağmen işbaşı yapan işçiler, yaşam koşullarının zorluğuna ve işsizlik sorununa dikkat çekerek, çalışmak zorunda olduklarını dile getirdi. Birçok işçi, “1 Mayıs bizim bayramımız ama biz evimize ekmek götürmek zorundayız. İş varsa bize her gün bayram” sözleriyle içinde bulundukları durumu özetledi.

"Tatili Değil, Emeğimizi Konuşuyoruz"

Mersin’de liman, inşaat, tekstil, temizlik ve gıda sektörlerinde çalışan emekçiler, günün anlam ve önemine rağmen çalışmaya devam etmek zorunda kaldı. Gıda sektöründe çalışan bir işçi, “Her ne kadar bugünün bizim bayramımız olduğu söylense de biz yine işimizin başındayız. Tatili değil, emeğimizi konuşuyoruz. Dinlenmeye fırsat yok. Ay sonunu getirmek kolay değil” ifadelerini kullandı.

Genç Girişimciler Geleceğe Hazırlanıyor Genç Girişimciler Geleceğe Hazırlanıyor

“Bayramlarda da Çalışıyoruz, Mecburuz”

Konuştuğumuz bir başka işçi ise, yalnızca 1 Mayıs’ta değil, yılın pek çok özel gününde de çalıştıklarını belirtti:

“Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı fark etmiyor. Tatil kavramı bizler için pek geçerli değil. Haftanın yedi günü çalıştığımız dönemler oluyor. Ülkede işsizlik had safhada. Bir iş bulduğumuzda da ne şartta olursa olsun çalışmak zorundayız. Aksi halde evimize ekmek götüremeyiz.”

Düşük Ücretler ve Güvencesizlik

Emekçilerin birçoğu asgari ücretle ya da kayıt dışı çalıştırılıyor. Sendikal haklardan yoksun olan bu işçiler, güvencesizlikle karşı karşıya. 1 Mayıs gibi günlerde sosyal medyada yapılan dayanışma çağrılarının, sahada çalışanlar açısından çoğu zaman sembolik kaldığını ifade ediyorlar.

Bir inşaat işçisi, “Bazı yerlerde 1 Mayıs’ta meydanlarda kutlamalar yapılıyor ama bizim ne gidecek vaktimiz var ne de güvenliğimiz. Bizim bayramımız taş üstüne taş koyarak geçiyor. Gerçek dayanışma bizim için birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla oluyor” dedi.

Kaynak: Kadirye Ahatoğlu Çoban