Oyuncu menajeri Ayşe Barım, 2013’teki Gezi Parkı eylemlerini yönlendirdiği iddiasıyla “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlamasıyla yargılanıyor. Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.
Barım, 27 Ocak 2025 tarihinde tutuklanmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame mahkemece kabul edilmişti. Savcılık, Barım hakkında 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.
İddianamede Barım'ın “Gezi sürecinde sanatçıları organize ettiği, medya aracılığıyla kamuoyunu yönlendirdiği ve protesto eylemlerinin organizasyonuna katkı sunduğu” öne sürüldü.
Sağlık Durumu Hayati Tehlike Taşıyor
Barım’ın davası yalnızca siyasal boyutuyla değil, cezaevindeki sağlık durumu nedeniyle de kamuoyunun gündeminde. Kalp ve beyin sağlığı başta olmak üzere toplam 9 farklı hastalığı bulunan Barım’ın defalarca bayıldığı, tedavi edilmediği takdirde ani ölüm riski taşıdığı belirtiliyor.
Avukatları daha önce 20 ve 30 Mayıs tarihlerinde tahliye başvurusunda bulundu ancak bu başvurular reddedildi. 5 Haziran’da hücresinde bir kez daha bayılan Barım, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Burada 9 kişilik uzman hekim heyetince hazırlanan 2 Temmuz tarihli rapor, Barım’ın cezaevi koşullarında kalmasının “hayati risk” taşıdığını ortaya koydu.
Raporda, kalıcı kalp pili takılmadığı takdirde Barım’ın ani ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu, beyindeki stentlere rağmen yeni bir anevrizma oluştuğu ve bu baloncuğun patlaması halinde ölüm veya felç riskinin bulunduğu belirtildi.
“Adli Tıp Beklenmeden Tahliye Edilmeli”
Barım’ın avukatları, sağlık kurulu raporunu gerekçe göstererek mahkemeye yeniden tahliye başvurusu yaptı. Avukatlar dilekçelerinde, “Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapor beklenmeden acilen tahliye kararı verilmelidir. Aksi takdirde yaşanabilecek olumsuzluklardan mahkeme ve cezaevi yönetimi sorumludur” ifadelerine yer verdi.
Barım hakkındaki dava ve sağlık koşulları, yargı bağımsızlığı, insan hakları ve cezaevi koşullarının yeniden tartışılmasına neden olurken, ilk duruşmanın kamuoyunda geniş yankı uyandırması bekleniyor.
