Öğrenciler Tehlikede! Korsan Servisler Yeniden Sahnede
Öğrenciler Tehlikede! Korsan Servisler Yeniden Sahnede
İçeriği Görüntüle

Orta Vadeli Program (OVP) 2026-2028 dönemini kapsayan planında, Türkiye’de çalışma hayatında önemli bir değişimin sinyallerini verdi. Program kapsamında, çalışanların iş ve özel yaşam dengesini koruması, motivasyonlarını artırması ve verimliliğin yükseltilmesi amacıyla, haftada dört gün çalışma sistemine geçiş için pilot uygulama yapılacağı duyuruldu.

Programda yer alan ifadeye göre, “İş-yaşam uyumunun ve çalışan verimliliğinin artırılması doğrultusunda çalışma günleri ayarlaması için pilot uygulama yapılacaktır.” Bu açıklama, kısa mesai haftasının Türkiye gündemine gireceğinin en somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Pilot uygulamanın 2026 yılı itibarıyla başlaması planlanıyor. İlk etapta belirli kamu kurumları ve özel sektör kuruluşlarında uygulanacak sistem, başarılı olması durumunda yaygınlaştırılacak. Bu adım, çalışma hayatında daha esnek ve verimli bir modelin Türkiye’de hayata geçirilmesinin önünü açacak.

Dünyada Kısa Çalışma Haftası Trendine Türkiye de Katılıyor

Kısa çalışma haftası dünya genelinde giderek daha fazla tercih ediliyor. Polonya, 1 Temmuz 2025’te haftada dört gün ve 32 saatlik çalışma modeli ya da beş gün ve 35 saatlik yeni bir sistemi uygulamaya başladı. İzlanda, Belçika, İspanya ve Japonya’da farklı biçimlerde kısa mesai haftaları denenmiş, çalışan verimliliği ve iş memnuniyetine yönelik olumlu sonuçlar elde edildi. Almanya’da ise geçtiğimiz yıl 45 şirket dört günlük mesai modeline geçti. İngiltere’de yapılan pilot uygulamalarda, dört gün çalışmanın çalışan memnuniyetini artırdığı, verimlilikte ise önemli bir düşüş yaşanmadığı rapor edildi.

Bu örnekler, kısa çalışma haftasının iş verimliliğini düşürmeden, çalışan memnuniyetini artıran bir model olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de pilot uygulama, benzer sonuçlar elde edilmesi durumunda, uzun vadede hem özel sektör hem de kamu kuruluşlarında uygulanabilir hale gelecek.

Y ve Z Kuşağı Modeli Benimsiyor

Uzmanlar, haftada dört gün çalışma modelinin özellikle iş-yaşam dengesini korumak isteyen çalışanlar için önemli avantajlar sunduğunu belirtiyor. Bu model, çalışanların daha dinlenmiş ve motive şekilde işlerine dönmelerini sağlıyor. Ayrıca, trafik yoğunluğunun azalması ve iş yerinde verimliliğin artması gibi dolaylı faydalar da dikkat çekiyor.

Özellikle Y ve Z kuşağı, esnek çalışma modellerine daha sıcak bakıyor. Bu sistem, nitelikli iş gücünün istihdama kazandırılmasını kolaylaştırıyor ve genç çalışanların motivasyonunu artırıyor. Ücret düzenlemeleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de, kısa mesai haftasının genel olarak çalışan memnuniyetini artırdığı gözlemleniyor.

Türkiye’de pilot uygulamanın başarıyla tamamlanması, çalışma hayatında daha esnek, dengeli ve verimli bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Çalışanlar ve işverenler, önümüzdeki yıllarda bu yeni sistemi yakından takip edecek.

Kaynak: Haber Merkezi